Köpekler Sahiplerini Neden Yalar

Evcil köpeklerin sahiplerini yaladığını gerek sosyal medyadaki videolarda gerek ise sokakta, çevremizde illa ki görmüşüzdür. Çoğumuz bu yalamaların sebebi konusunda tahminler yürütmüşüzdür. Bu tahminler arasında da en çok karşımıza çıkan sebep köpeklerin sahiplerine sevgilerini yalayarak gösterdiğidir. Köpekler sevgilerini yalayarak gösterebilirler, onların dilinde yalamak öpücük anlamına gelmektedir. Ancak bu ara sıra yalayarak sevgi gösterileri yapan köpekler dışında bu yalama işlemini abartabilen köpekler de mevcuttur. Sahibini yalayan bir köpek gördüğünüzde veya köpek sahibi iseniz köpeğiniz sizi yaladığında köpekler sahiplerini neden yalar sorusu aklınıza gelebilir.

Köpekler sahiplerini neden yalar sorusunun cevabı ile ilgili uzmanlar net bir sebep söylememektedir. Bunun bir çok sebebi olabileceğini düşünmektedirler. Biz de uzmanlar tarafından verilen muhtemel cevapları sizinle paylaşacağız.

Köpekler Sahiplerini Neden Yalar

• Köpekler sevgilerini göstermek için sahiplerini yalayabilirler. Köpeğinizin sizi sevdiğini bu şekilde göstermesi sizi rahatsız etmemeli, tabii aşırıya kaçmadığı sürece. 😊 Onların dilinde bu yalamalar öpücük manasına gelmektedir. Köpekler yalnızca insanlara değil diğer köpeklere karşı da bu yalama eylemini gerçekleştirebilirler. Diğer köpeklere de aynı şekilde yalayarak sevgi gösterilerinde bulunabilirler. Köpekler bu yalama eylemini annelerinden öğrenirler.


• Köpekler dikkat çekmek istediklerinde de insanları yalayabilirler. Siz farklı bir şey ile ilgilenirken canı sıkıldığında, başka bir sıkıntısı olduğunda vs. sizin dikkatinizi üzerine çekmek için sizi yalayabilir. Ancak bu dikkat çekme yalamalarına siz karşılık verdiğinizde köpeğiniz her canı sıkıldığında gelip sizi yalayabilir. Muhtemelen böyle bir durumun olmasını istemezsiniz. Bundan dolayı köpeğiniz sizi dikkat çekme amacı ile yalamaya başladığında hemen onunla ilgilenmemelisiniz. Yalaması bittikten sonra onunla ilgilenmelisiniz. Farklı bir iş ile uğraşırken gelip sizi yaladığında ona “Hayır” komutunu kullanmalısınız. Sizi ne zaman yalamaması gerektiğini öğrenmelidir.


• Köpeğiniz sizi teninizin tadını almak amacı ile de yalayabilir. Teninizdeki tuzun tadını alıp ta bu tuzlu tadı sevmiş olma ihtimali de mevcuttur. Yine bu davranışını da istemiyorsanız ona “Hayır” komutunu kullanmalısınız.

Köpeklerin İnsanları Yalaması Zararlı mıdır?

Köpeklerin insanları yalamasında her hangi bir sakınca yoktur. Köpeklerin ağızlarında bazı bakteriler bulunmaktadır. İnsanların açık olan yaralarının vs. bu köpekler tarafından yalanması bu bakterilerin insanlara geçmesine sebep olabilir. Ancak günümüze kadar edinilen bilgilere göre köpek yalamasından dolayı hastalanan hiç kimse görülmemiştir.

Köpeklerin Sahiplerini Yalaması Nasıl Durdurulabilir?

Köpeğinizin sizi yalaması belki hoşunuza gitmeyebilir, belki sağlık açısından problemleriniz olabilir. Her ne sebepten olursa olsun köpeğinizin sizi yalamasını durdurmak için yapacaklarınız belli başlı şeylerdir.

Köpeğiniz sizi yalamaya başladığında ona bakarak elinizle onu nazikçe durdurmalısınız. Yalamasını durdurduktan sonra kalkıp yanından uzaklaşabilirsiniz. Bir süre bu şekilde devam ettikten sonra köpeğiniz sizi yalamayı bırakacaktır. Sizi yalamayı bıraktığında ona ödüller verebilirsiniz.



Veya hiç yalamamasını değil de ara sıra sizi yalamasını istiyorsanız bunun için de ona eğitim verebilirsiniz. Bu yalamalara bir isim verebilirsiniz. Öpücük, tatlı vs. farklı bir isim ile ona yalamasını istediğinizi belli edebilirsiniz. Bu kelimeleri söyleyip kendinizi yalatabilirsiniz. Örneğin kelimemiz “Öpücük” ise, siz ona “Öpücük” dediğinizde sizi yaladığında ona ödüller vererek buna alıştırabilirsiniz.

Köpeğiniz yalama işlemini daha da aşırı hale getirdiyse, psikolojik sorunlar da olabilir. Bu çok nadir görünen bir durumdur ancak yine de hiçbir şekilde köpeğiniz sizi, çevreyi vs. yalıyorsa bir veterinere danışmanızda da fayda olacaktır.

Faydalanılan Kaynak

http://www.hayatkolay.com/pet/kopekler-insanlari-neden-yalarlar/

 


Kaynak: Pet Patiler

Kediler Neden Çok Uyur? - Kedilerde Çok Uyuma Sebepleri

Kedilerin uyku sevdalısı olduğunu bilmeyen yoktur herhalde… Minik bir evcil kediden tutun ormanlar kralı aslanlara kadar tüm kedi cinsleri sıcak bir yerde saatlerce uyumaya bayılırlar. 24 saatlik bir günün yaklaşık 18 saatini uyuyarak geçiren bu arkadaşların uykuyu neden bu kadar sevdiğini bir çok kişi illa ki düşünmüştür. Peki gerçekten kediler neden çok uyur? Uykuyla bu kadar sıkı bir bağlarının olmasının sebebi nedir? 😊

Kediler Ne Kadar Uyurlar?

Kediler uykuya dalma, uyku moduna geçme konusunda en başarılı canlılardandır. Ancak bu kadar uykuyu sevmelerine rağmen kediler her an tetiktedir. Her ne kadar uyusalar da kedilerin uykuları oldukça hafiftir. En ufak bir çıt sesi duyduklarında kulakları dikmiş çevreyi incelemeye başlamış olurlar. Her an tetikte olan bu arkadaşlarımız bunu hayatta kalma içgüdülerinden dolayı yapmaktadırlar. Çevrelerinde bir ses duyduklarında bir tehlike olup olmadığını kontrol ederler, dikkatlerini çekecek bir şey olmadığında, bir tehlike durumu hissetmediklerinde uykularına kaldıkları yerden devam ederler. Sokaktaki kediler muhtemelen daha çok çeşitli ses ve gürültüye maruz kaldıklarından evcil kedilere göre daha az uyumaktadırlar. Tabii daha az dediğimiz yine bir saat az veya iki saat daha azdır. 😊 Evcil kediler genellikle ev ortamına alışkın olduklarından, evdeki seslere alışkın olduklarından dolayı her sese kalkıp korkmazlar. Evcil kediler yiyip, içip, uyuyup, oyun oynayarak yaşam sürdürürler. Ancak bu yaptığı faaliyetlerin %70i uykudur. Yukarıda da belirttiğimiz gibi kediler 24 saatin yaklaşık 16-18 saatini uyuyarak geçirmektedirler.



Çoğu kedi gündüzlerini uyuyarak, gecelerini ise daha aktif geçirirler. Daha doğrusu gecelerden ziyade şafak vaktinde daha çok aktif olurlar. Bu onların genlerinden gelen bir durumdur. Sabah 5,6 sularında kapınıza dayanan bir kediniz varsa bunu çok yadırgamamalısınız. Kedilerin %80i aynı şeyi yapıyor…

Gelelim kedilerin bu kadar çok uyumalarının asıl sebeplerine…

Kediler Neden Çok Uyur?

• Canı sıkılıyor olabilir. Kediler bildiğiniz üzere çok çabuk sıkılıp bunalan canlılardır. Çevresinde oyun oynayabileceği kimseyi bulamadığında veya keşfedecek bir şeyler bulamadığında çareyi uyumakta bulabilir. Evcil kediler genellikle yalnız kaldıklarında bu yalnızlık sürelerinin çoğunda uyurlar. Kediniz yalnız kalacaksa eğer evden giderken ona çevreye oyuncaklar vs. bırakabilirsiniz. Petshoplardan onun için hareketli oyuncaklardan temin edebilirsiniz. Veya eğer alma imkanınız varsa ikinci bir kedi evdeki kediniz için çok faydalı olacaktır. Onun için hem bir oyun arkadaşı, hem de yalnızlığını paylaşabileceği bir dost olacaktır.

• Şişman kediler çok uyuyabilir. Şişman, gereğinden fazla kilolu olan kediler diğer kedilere göre daha uyuşuk ve ağır olurlar. Yaptığı hareketler diğer kedilere göre daha yavaş olabilir. Obezite hastalığına sahip bir kedi normal bir kedi kadar enerjik olmayabilir. Bu hareketsizlik hali kedinizde obezin iyice ilerlemesine sebep olabilir. Bu da daha farklı sağlık problemlerine sebep olabilir.


• Avcılık yapmış, yorulmuş olabilirler. Kediler genleri gereği yırtıcı canlılardır. Eğer dışarıya çıkıp gelen bir kediniz varsa dışarıda bir av peşinde koşturup enerjisini tüketmiş olabilir. Sürekli evde yaşayan bir kediniz varsa da evin içerisinde bir sinek peşinde koşturmuş olabilir. Yorulup uyuyabilirler.


• Bir hastalığı olabilir. İnsanlarda olduğu gibi hayvanlarda da hastalıklar meydana gelebilir. Ve hayvanlar da yine insanlar gibi hastalandıklarında daha yorgun ve halsiz hissedebilirler. Bu durumda da normalden daha çok uyuyabilirler. Kedinizde her günkünden fazla uyuma farkederseniz veteriner hekime danışmanız faydalı olacaktır.

• Kediniz yavru ise daha çok uyur. Yavru kediler yetişkin kedilere göre daha çok uyurlar. Yeni doğan yavru kedi neredeyse tüm gün denebilecek kadar uyurlar. Bu durum da tıpkı insanlar gibidir. Bebekler yetişkin insanlara göre daha çok uyurken kediler de de bebek kediler daha çok uyur…


• Kediler neden çok uyur sorusunun bir diğer cevabı da onların hava durumlarından etkilenmeleridir. Evcil kediler her ne kadar yağmurda, soğukta vs. kalmasalarda kapalı havalarda kediler daha uykulu olabilir. Soğuk bir havada sıcak bir kalorifer, sıcak bir battaniye üstü bulduğunda hemen mayışıp kalabilir.

Faydalanılan Kaynak

http://www.siradisibilgiler.com.tr/hayvanlar/kediler-neden-cok-uyur-h665.html


Kaynak: Pet Patiler

Kediler Kaç Yıl Yaşar - Kedilerin Ömrü Ne Kadar Sürer

Kediler kaç yıl yaşar sorusu muhtemelen tüm kedi severlerin aklından geçmiş olan bir sorudur. Gerçekten merak edilesi bir sorudur tabii bu… Bu makalemizde de kediler kaç yıl yaşar konusunu araştırdık ve açıklamaya çalıştık…

Kediler çok iyi bir bakım ile uzun yıllar boyunca yaşayabilirler. Bakım şekli ve bakımın kalitesi kedilerin ömürlernin uzunluğunda büyük rol oynamaktadır. Çok iyi bakılıp beslenen bir kediye göre bakımı yetersiz olan kediler daha az yaşamaktadırlar. Günümüzde kediler eski zamanlara oranla daha uzun yaşamaktadır. Bunun sebebi çoğu insanın internet, telefon vs. gibi teknolojik araçlar ile kediler ile ilgili daha çok bilgi edinmesidir. Kedilerin ne yemesi gerektiğini, hangi aşılarının yapılması gerektiğini vs. kedilere dair her şeyi internet ortamında kolaylıkla bulabilmektedirler. Veya günümüzde her 3 sokaktan birinde bir veteriner kliniği bulunuyor. Bu veterinerler aracılığıyla da insanlar kedi bakımı konusunda bilinçlenmektedirler.

Peki kediler kaç yıl yaşar ? Kedilerin ömürlerinin uzunluklarını incemeye geçelim dilerseniz…

Kediler Kaç Yıl Yaşar ? Evcil Kediler Kaç Yıl Yaşar ?

Evcil kediler genellikle sokaktakilere göre daha uzun yaşamaktadırlar. Ortalama olarak 12 ile 18 sene arasında ömürleri bulunur. Ancak kedi cinsleri arasında da bu seneler değişiklik gösterebilmektedir.

Sokak kedilerinin ne yazık ki bu kadar iyi bakılması mümkün değildir. Onlar kendi başlarına mama, su bulmaya çalışarak yaşam sürerler. Çoğu kedi sever sokak kedileri için de mama ve su tedarik etmektedir, kapılarının önünde mama ve su bulundurmaktadır. Ancak yine maalesef ki tüm sokak kedilerine bakmak ve mama, su yetiştirmek elimizde olmayan bir durumdur.

Sokak kedilerinin ömürleri ise normal şartlar altında 10 – 12 sene kadardır ancak sokakta başlarına herhangi bir hastalık, kaza gelme olasılığı oldukça yüksektir. Bu kazalar ve hastalıklardan kendini korumayı başarabilen sokak kedilerinin ortalama ömürleri de 12 seneye kadar uzayabilmektedir.

Kedimin Ömrünü Uzatabilir miyim?

Kedilerin ömrü yukarıda da belirttiğimiz gibi iyi bakımla uzatılabilmektedir. Kedinizin aşılarını, sağlık kontrollerini, beslenmesini düzenli olarak gerçekleştirmeniz kedinizin sağlıklı bir kedi olmasını sağlayabilir.

Tarih boyunca yaşayan en uzun ömürlü üç kedi vardır. Biri 28 yaşına kadar, diğeri 27 yaşına kadar, diğeri ise 24 yaşına kadar yaşamıştır.

 

Faydalanılan Kaynak

http://www.kedibilgileri.com/kediler-kac-sene-yasar/

 


Kaynak: Pet Patiler

Köpekler Neden Ulur - Köpeklerde Uluma Sebepleri

Köpekler insanlarla en iyi iletişim kurabilen hayvanlar listesinin ilk sıralarında yer almaktadırlar. İnsanlar gibi konuşamasalar bile havlamaları, kuyrukları, bakışları vs. bir çok şekilde bizlere anlatmak istediklerini anlatabilme yeteneğine sahiptirler. Bu iletişim kurma çeşitleri arasında ulumaları da yer almaktadır. “ Köpekler Neden Ulur “ diye incelediğimzde ise bir çok sebep karşımıza çıkmaktadır.

Dini açıdan bakıldığında köpeklerin ezan okunduğu sırasında çevredeki melekleri ve cinleri gördüğü ve Allah’a itaat ettiklerini gösterme amacı ile uludukları söylenmektedir. Bu bakış ne kadar doğrudur bunu kimse kesin olarak bilemez. Ancak bazı hayvanlarının gözlerinin perdesi olmadığı ve insanların göremediği bazı varlıkları görebildiğine dair de rivayetler mevcuttur.

Bilimsel açıdan bakıldığında ise bir çok uluma sebebi karşımıza çıkıyor. Köpekler neden ulur sorusunun cevabını ve bu sebepleri gelin birlikte inceleyelim…

Köpekler Neden Ulur ?

• Köpekler acı çektiklerinde uluyabilirler. Köpeklerin vücutlarında bir yerlerde acı çekmelerine sebep olacak bir yara, kesik bulunabilir. Bu yaralardan veya kesiklerden acı çektiklerini sahiplerine veya çevredeki diğer dostlarına uluyarak anlatmaya çalışabilirler. Köpeğinizde sürekli bir uluma mevcut ise veteriner hekim tarafından köpeğinizi kontrol ettirmenizde fayda vardır.


• Kaygılanma, anksiyete bozuklukları ulumalarına sebep olabilir. Köpekler bir tedirginlik halinde, gergin oldukları zamanlarda veya agresif oldukları zamanlarda uluyabilirler. Bu ulumanın sebebi ise sahibini veya dostlarından herhangi birini onunla ilgilenmesi için çağırmak istemesidir. Ambulans, ezan, itfaiye gibi yüksek seslerin köpekleri korkuttukları ve bundan dolayı da uludukları da düşündürmektedir.

• Köpekler neden ulur sorumuzun bir diğer cevabı ise köpeklerin dikkat çekmek istemeleridir. Köpekler sahiplerinin dikkatini üzerinde isteyen, ilgiyi seven hayvanlardır. Sahipleri ile vakit geçirmek istediklerinde, kendilerini yalnız hissettiklerinde, oyun oynamak istediklerinde, tuvalete gitmek istediklerinde veya herhangi bir durum için uluyabilirler.


• Köpekler çevrelerindeki yeni keşfettikleri şeyleri uluyarak gösterirler. Köpekler sahipleri ile oldukça sıkı bir bağı olan, sahipleri ile vakit geçirmekten hoşlanan, her şeylerini sahipleri ile paylaşmak isteyen hayvanlardır. Çevrelerinde yeni bir şey keşfettiklerinde buldukları avı veya farklı herhangi bir şeyi sahiplerine göstermek istediklerinde uluyabilirler. Bir av yakaladıklarında da uluyarak çevresindekileri uluyarak haberdar edebilirler.


• Kendi istemedikleri bir durumda uluyabilirler. Köpekler sahiplerine olduğu kadar yaşadıkları ortama da bağlıdırlar. Ortamlarını sahiplenirler. Ve kendilerine ait olan alanlarda istemedikleri bir başka hayvan veya başka bir durum olduğunda buna tepki olarak uluyabilirler. İstemediği durum uzun süre boyunca devam ettiği sürece bu ulumalar daha sert ve saldırgan durumlara sebebiyet verebilmektedir. Dikkatli olmanızda fayda vardır.

Bu sebeplerin dışında bazı köpek ırkları havlamaktan zevk alırlar. Öylesine, boş yere de havlayıp uluyabilmektedirler. Köpeğinizin cinsinin özelliklerini de araştırmalısınız. Köpek ırkları ile ilgili detaylı bilgiyi Köpek Cinsleri kategorimizde bulabilirsiniz.

Faydalanılan Kaynak

http://patiaski.com/kopekler-neden-ulur/

 


Kaynak: Pet Patiler

Kedim Kendini Sevdirmiyor Ne Yapabilirim?

“ Kedim kendini sevdirmiyor “ yakınmalarını genel olarak tüm kedi besleyenlerden duyabilirsiniz. Kedi sahiplerinin %80’inin yaşadığı bir sorundur aslında bu… Daha doğrusu sorun değildir aslında ama kedi sahiplerinin hoşuna gitmeyen, aksini istedikleri bir durumdur. Ancak dediğimiz gibi bu durum oldukça normaldir. Kediler keyiflerine düşkün, azıcık ukala hayvanlardır. Kendi kafalarına göre hareket etmekten hoşlanırlar. Kendi keyifleri istediklerinde size kendini sevdirirler. Ki bu kendini sevdirme istekleri günde en fazla 2-3 defa olur ve bu 2-3 defa da sadece bir kaç dakika kadar sevdirirler. Arkasından hemen kaçışmaya başlarlar. Ya da sizi ısırarak “ Yeter bu kadar! “ derler kendilerince…

Tabii tüm söylenilenlerin aksine sakin huylu kucak kedileri de vardır. Yalnızca dediğimiz gibi kedilerin büyük bir çoğunluğu kendini çok sevdirmeme taraftarıdır. Ancak kedilerin erken yaşlardan itibaren kendini sevdirmeye alıştırılması da mümkündür. Hırçın kedilerin sakinleştirilmesi de mümkündür. Peki bu “ Kedim Kendini Sevdirmiyor “ yakınmalarına karşı sizin yapabilecekleriniz ve yapmamanız gereken şeyler nelerdir?

Kedim Kendini Sevdirmiyor Ne Yapabilirim?

• Kedinizi kendini sevdirmeye alıştırmak için ilk olarak yapmanız gereken onu sıkıştırmamaktır. Kedinizi sevmek için onu zorla tutarak okşamaya çalışmayın. Kedinizi mıncıklamanız da onun hoşuna gitmeyecektir. Onu daha çok kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. Kediniz onu okşamanıza izin verdiğinde muhtemelen bir süre sonra kedinizin kendini kaç dakika kadar okşattığını çözersiniz. Bu okşanma süresini çok uzatmamalısınız. Kediniz ne zaman “ Yeter “ derse orada bitirmelisiniz.

• Kedinizi korkutmamalısınız. Onu kovalamaya veya yakalamaya çalışmamalısınız. Kediniz sizden uzağa doğru kaçtığında onu serbest bırakmalısınız. Yüksek ihtimalle sizden korktuğu için koşuyordur. Bunun üzerine siz de onu kovalamaya başlarsanız sizden daha da uzaklaşabilir. Siz onu kovalamak yerine kedinizi sizin yanınıza getirmeyi deneyin. Kendi isteğiyle yanınıza gelmeli. Bunun için ödül mamalarını kullanabilirsiniz. Hatta bu sırada ona bir isim verdiyseniz ismine de alıştırabilirsiniz. İsmi ile çağırarak geldiğinde ona ödül maması verebilirsiniz. Yanınıza gelmeye alışacaktır.

• Kedinizin bir anda size alışmasını beklememelisiniz. Evinize yeni bir kedi alığınızda kedinin size ve eve kendiliğinden alışması için ona bir kaç gün vermelisiniz. Çevreyi koklayacak, her yeri inceleyecek, sizi koklayacak, kendi alanlarını işaretleyecek ve belirli bir süre sonunda eve ve size alışacaktır. Acele etmeden ona zaman vermelisiniz. Kediniz için ona özel bir yatak, ayak altında olmayan bir alan ayarlayabilirsiniz. Kediniz burayı kendine asıl alanı olarak seçecektir. Tedirgin olduğunda, korktuğunda o alana kaçacaktır. Kediniz bir şeyden korktuğunda da üzerine gitmemelisiniz. Bahsetmiş olduğumuz alana veya daha gizli yerlere kaçıp saklanabilir. Bu sırada onu sıkmamalısınız.

• Kedinizin istemediği yerlerine dokunmayın. Kedilerin büyük bir kısmı örneğin bacaklarının üst kısmına dokunulmasından hoşlanmazlar. Veya kedinizin karakterine göre belki kafasına, belki göbeğine dokunulmasından hoşlanmayabilir. Bunu muhtemelen size belli edecektir ve siz de ısrarla kedinizin hoşlanmadığı bölgelerine dokunmamalısınız. Sürekli onun istemediği yerlerine dokunduğunuzda bu sefer kediniz hiç yanınıza gelmeyebilir. Yine genellikle kedilerin okşanmasını sevdiği bölgelerini okşayıp sevebilirsiniz. Kafalarının üst kısmı, boyunlarının altı, çenelerinin altı, yanakları bu okşanmasını sevdiği bölgeler olabilir. Oralarını okşayarak başlayabilirsiniz. Zamanla kedinizi bu şekilde nazikçe severek ve okşayarak kucağınıza da alıştırabilirsiniz.

• Kedinizi zorla kucağınıza almamalısınız. Kediler kendilerine zorla bir şey yaptırılmasından hoşlanmazlar. Onlara zorla yaptırdığınız şeyi inat uğruna bir daha hiç yapmayabilirler. Bundan dolayı kedinizi zorla, sıkarak kucağınıza almamalısınız. Veya kucağınıza geldiğinde gitmek istediğinde onu zorla tutmamalısınız. Gitmek istediğinde gidebilmelidir. Kedinizi kucağınıza alıştırmak için de ödül mamalarından faydalanabilirsiniz. Avucunuzda bir ödül maması ile onu kucağınıza doğru çağırabilirsiniz. Kucağınıza geldiğinde de okşanılmasından hoşlandığı yerlerini okşayabilirsiniz.

Faydalanılan Kaynak

http://www.patiliyo.com/kedim-kendini-sevdirmiyor/


Kaynak: Pet Patiler

Hayvanlar Hangi Haklara Sahiptir - Hayvan Hakları Bildirgesi

Hayvanlar Allah’ın sessiz kullarıdır... Yaşamış olduğumuz dünyada insanların olduğu kadar hayvanların da yaşama ve özgürlük hakları vardır. Ancak çoğu insan hayvanların bu dünyada yeri olmadığını düşünmektedir. Ya da böyle düşünmese de onların sadece yemek olarak var olduklarını, insanların karınlarını doyurmak dışında bir amaçlarının olmadığını vs. düşünmektedir. Oysa ki küçük arkadaşlarımızın da en az insan hakları kadar kıymetli hakları bulunmaktadır. Hayvanların oyuncak olmadığının, bir yerlere hapis edilip kalmama haklarının olduğunun kanıtı olarak hayvan hakları ile ilgili bir bildirge yayınlanmıştır.

Hayvanlar Hangi Haklara Sahiptirler?

Hayvan Hakları Bildirgesi

Hayvan Hakları Bildirgesi 15 Ekim 1987 senesinde Paris’te UNESCO tarafından ilan edilmiş bir bildiridir. Bu bildiriye göre hayvan haklarını sıralayacak olursak;

1. Tüm hayvanların dünyada insanlarla eşit derecede yaşama ve var olma hakları vardır.


2. Tüm hayvanlar saygı görmeyi hak ederler. İnsanlar hayvanları göz göre göre yok edemezler. Hayvanlar insanlar tarafından bakılmalı ve korunmalıdır.


3. Hayvanlar insanlar tarafından eziyete maruz bırakılamaz. Acımasız ve zalim işkenceler yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi gerekiyorsa bu işlem acısız ve hızlı bir şekilde yapılmalıdır.


4. Hayvanlar kendi doğalarında, kendi yaşam alanlarında yaşayabilme özgürlüğüne sahiptir. Herhangi bir hayvanı tutup bir kafes içerisinde vs. dar bir alana hapsetmeye insanların hakkı yoktur.


5. İnsanların etrafında daha çok görülen hayvanlar da özgür bir şekilde çevrede gezebilir ve yaşayabilirler. Doğal olarak üremele hakları da mevcuttur. Üremeleri kısıtlanamaz.


6. İnsanlar sahiplendikleri hayvanları kendi ömür uzunluklarına göre yetiştirmeli ve yanına almalıdır. Bir hayvanı terk etmemeli ve sahibine alışmış bir hayvanı sahipsiz bırakmamalıdır.


7. İş için kullanılan hayvanların dinlenme ve beslenme hakları vardır. Hayvanın sınırlarını zorlayacak kadar çalıştırılmamalıdır.


8. Hayvanlarımız deneylerde kullanılamaz. Hiç bir şeyden haberi olmayan hayvanlara psikolojik olarak travma yaşatma ihtimali olan deneylerin tümü, hatta her türlü deney yasaktır.


9. Bir hayvan beslenme amacı ile alınmış ise bu görev sonuna kadar yerine getirilmeli, ölüm zamanı geldiğinde ise acı çektirmeden ve hayvanı korkutmadan gerçekleştirilmelidir.


10. Hayvanlar oyuncak veya sirk malzemesi değildir. Hayvanların insanlara eğlence amaçlı gösterilere dahil edilmesi hayvan haklarına aykırıdır.


11. Mecburi bir durum olmadan bir hayvanın canına kıyılması hayvan haklarına ve yaşama karşı aykırıdır.


12. Fazla sayıda yabani hayvanın öldürülmesi soykırım olarak görülür.


13. Hayvanların ölümü de en az insanlar kadar önemsenmeli, televizyon dizilerinde, filmlerinde hayvanların ölüm sahneleri gösterilmemelidir.


14. Hayvanlarda devlet tarafından korunmalıdır. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasa ile korunmalıdır.

İnsanların hayvanların da haklarının olduğunu öğrenmesi gerekmektedir. Hayvanların karne hediyesi, doğum günü hediyesi olarak alınabilecek varlıklar olmadığını öğrenmelidirler.

Her insanın elinden geldiğince en azından evde fazla kalan yemeklerini veya sularını sokaktaki sahipsiz, bakıma muhtaç hayvanlar ile paylaşması gerekmektedir. Bu bir insanlık görevidir…

Faydalanılan Kaynak

http://www.pau.edu.tr/deab/tr/sayfa/hayvan-haklari-bildirgesi

 


Kaynak: Pet Patiler

Milliyetçi Kedi Toplanmış Türk Bayrağını Düzeltiyor

Kedi de olsa ne de olsa Türk topraklarında :) Milliyetçi kedi arkadaşımız binanın çatısında bulunan Türk bayrağını toplanmış, dolanmış vaziyette görüyor ve hemen göreve koyuluyor! "Düzeltmeliyim o bayrak öyle kalmamalı, dalgalanmalı!" edasında çıkıyor çatıya, minik patileriyle bayrağı dürte dürte açıyor ve aşağıya doğru salıyor. Bayrağı düzeltmeyi kendine görev edinmiş bu arkadaşımız görevini tamamladıktan sonra da dönüyor arkasını gidiyor! :)

[embed]https://youtu.be/5LgVUX0pjxE[/embed]

 


Kaynak: Pet Patiler

Korku Filmi İzleyen Sevimli Kedi

Bu küçük tüylü arkadaşımız Alfred Hitchcock filmini pür dikkat izliyor. Küçük pisicik filmi oldukça beğenmiş olmalı ki oturuyor, bağdaş kurar gibi uzanıyor... Filmin en korkunç anında ise korkularına dayanamayıp olduğu yerden bir metre yukarıya fırlayıveriyor! :)

[embed]https://youtu.be/mmL0nYLfclM[/embed]


Kaynak: Pet Patiler

Jako Papağanı Özellikleri, Beslenmesi, Eğitimi, Hastalıkları

Jako Papağanı ismiyle bildiğimiz African Grey Parrots’lar, yani Türkçesi ile Gri Papağan’lar günümüzde en çok beslenen kuş türleri arasında yer alıyor. Jako Papağanı konuşma yeteneğinden dolayı daha çok tercih edilmektedirler. Diğer papağan cinsleri görünüm olarak daha dikkat çekici, daha renklidirler ancak Jako Papağanı konuşma yeteneği ile bu diğer papağanların güzel görünümlerini geride bırakıyor ve en çok beslenen papağan türlerinin en başlarında yer alıyor. Bu sevimli Jako Papağanı arkadaşlarımız sahiplerinin seslerinin birebir aynısını taklit edebilme yeteneğine sahipler. Taklit yapmakta ustalaşmış bu ırk normalde 20 ile 25 sene kadar bir ömür uzunluğuna sahiptir. Ancak nadiren 50-60 yaşlarına kadar yaşayanları da vardır. Bu ırk papağanlarda yaş tahmini biraz zordur. 4 yaşındaki bir papağan ile 50 yaşındaki bir papağanın görünümleri aynı sayılabilecek kadar benzerdir.

Jako Papağanı Beslenmesi

Jako Papağanı doğal yaşamlarında meyve ağaçları, yeşillikler arasında yaşarlar. Bu ağaçlara tünerler. Ancak ev ortamında beslenen bir Jako Papağanı da aynı şekilde meyve, yeşillik yemekten zevk alırlar. Evin içerisinde beslenen Jako Papağanı’na vermiş olduğunuz meyve ve sebzeleri iyice yıkayarak vermelisiniz. Bu ırk kuşlar maydanoz yememelidir. Sebebi ise maydanozun bu ırkta ishal yapmasıdır. Bunlar dışında kuşunuz için uygun yemi petshoplarda da bulabilirsiniz. Ancak yeminin yanında yine siz meyve ve sebze verebilirsiniz. Kafesinde bulunan su kabı her gün temizlenmeli ve yeni su koyulmalıdır.

Alıştırma ve Konuşma Eğitimleri

Her kuşta ve daha doğrusu her hayvanda olduğu gibi Jako Papağanları da eve ilk geldiklerinde ilk bir kaç gün rahatsız edilmemeli, çok sıkılmamalıdır. İlk olarak ona yumuşak, sakin bir şekilde konuşarak yaklaşabilirsiniz. Aniden sesinizi yükseltmeniz, ani hareketler yapmanız onu korkutacak ve içine kapanık bir papağan haline getirecektir. Onun seveceği meyve ve yeşillikleri ona sakince yumuşak bir şekilde yaklaşarak vermelisiniz. Eğer mümkünse bu besleme ve eğitim verme işlemlerini belli bir kişinin yapması daha iyi olacaktır. Size ve evinize daha kolay alışmasını sağlayacaktır. Kafese ve elinize alıştırmak için kafesin içerisine elinizi sokmamaya özen göstermelisiniz. Elinizin yerine uzun bir sopa kullanabilirsiniz. Sopayı ona doğru yavaşça uzatınız ve sabırla sopanın üzerine çıkmasını bekleyin. Bu şekilde sabırla devam ettiğiniz sürece aranızdaki bağ ve güven artacaktır. Ona eğitim vermeniz daha kolaylaşacaktır. Ortalama olarak 1000 kelimeye kadar öğrenebilen Jako Papağanları’na bazı insanlar dillerine kesik atmaktadırlar. Bunun konuşmalarına faydalı olacağını düşünerek yapmaktadırlar ancak saçma bir inanıştan başka bir şey maalesef değildir.

Kuşunuza konuşma eğitimi vermeye kısa ve kolay kelimelerden başlayın. Eğitimleri her gün tekrarlayın. Öğrendikleri kelimeleri sürekli tekrar ettirin. Tekrar ettirmediğiniz takdirde unutma ihtimalleri vardır.

Jako Papağanları Tüy Yolma Sebepleri Nelerdir?

Papağanların genelinde tüylerini yolma girişimi görülebilir. Peki nedir papağanlarda tüylerini yolmalarına sebep olabilecek durumlar?

1. İlk olarak kuşunuz karaciğer veya böbrek rahatsızlığı geçiriyor olabilir.


2. Bakteri veya viral bir hastalık geçiriyor olabilir.


3. Kuşunuz parazit kapmış olabilir veya bir mantar rahatsızlığı geçiriyor olabilir.


4. Düzensiz beslenmeden kaynaklı vitamin eksikliği tüylerini yolmasına sebep olabilir.


5. Kuşunuz çok fazla sigara dumanına maruz kalmış olabilir.


6. Kuşunuzun kanatlarından birinde uygun olmayan bir kesim şekli olabilir.


7. Hormonal dengesizliklerden kaynaklı tüylerini yolabilir.


8. Kuşunuzun psikolojisini bozacak bir darlıkta kafes, dar alanlarda hareketsiz kalmasından dolayı tüylerini yolabilir.


9. Yetişkin kuşlarda yeni bir sahip ile tanışma aşamalarında tüy yolma görülebilir.


10. Çiftleşme mevsimlerinde tüylerini yolabilirler.

Jako Papağanı Fiyatları

Jako Papağanları petshoplarda veya internette sahiplendirme sitelerinde 1500 TL'den başlayarak 5000 TL'ye kadar satılmaktadır.

Faydalanılan Kaynak

https://www.meleklermekani.com/threads/jako-papagan-bakimi-hakkinda-bilgiler.231212/

 


Kaynak: Pet Patiler

Kedi Sesi - Kedilerin Çıkardığı Sesler Ne Anlama Gelir?

Kediler ve diğer hayvanlar konuşamadıklarından dolayı isteklerini ve dertlerini farklı sesler çıkartarak anlatmaya çalışırlar. Kediler de dertlerini miyavlayarak anlatan canlılardır. Ancak bir kediden bir sürü ses tonunda bir sürü miyavlama, tıslama, gırlama gibi sesler çıkabilir. Kedi sesi oldukça enteresan bir sestir aslına bakarsanız. Her tonda her çeşitte ses çıkarabilen kediler bazen bir bebekle aynı sesleri çıkarır, bazen insan gibi sesler çıkartabilir. Kedi sesi veya kedilerin çıkardığı sesler ne anlama gelmektedir? Gelin bu sorunun cevabını birlikte inceleyelim…

Kedi Sesi veya Kedilerin Çıkardığı Sesler Ne Anlama Geliyor?

1 – Gırlamaları (Mırlamaları) Ne Anlama Gelir?

[embed]https://www.youtube.com/watch?v=4pc39Z4pxi8[/embed]

Bilim insanları ve veterinerler kedilerin çıkardığı bu gırıl gırıl gırlamaların tam olarak neden dolayı olduğunu çözebilmiş değiller. Ancak tam çözülmese de bu gırlamaların nedeni olabilecek maddeleri açıklamışlardır.

Kedi gırlamasında kediler gırtlaklarını, diyaframlarını ve bazı organlarını kullanırlar.

Genellikle çoğu kedi sever tarafından bilinen gırlama sebebi kedilerin mutlu olduklarında gırlamasıdır. Bu bakış açısının ev kedileri için doğru olduğu ve yavru kediler annelerinden süt emerken de gırladıkları da söylenmektedir. Georgia Üniversitesi öğretim görevlisi Sharon Crowell’de bu fikri savunmaktadır. Kedilerin mutlu oldukları esnada gırladıklarını söylemektedir. Ancak bu gırlamaların farklı şekillere dönüşmesinin kedilerin kendilerini kötü hissetmesinden de kaynaklanabileceğini belirtiyor. Siz de eğer kedinizde gırlarken farklı bir durum sezdiğinizde veteriner hekiminize danışmalısınız.

2 – Miyavlamaları Ne Anlama Gelir?

Yukarıda da belirttiğimiz gibi kediler tüm isteklerini ve dertlerini miyavlayarak anlatmaya çalışan canlılardır. Çoğu zaman bu miyavlamalar kedilerin biz insanlardan bir isteklerinin olduğu manasına gelmektedir. Yine Georgia Üniversitesi’nden Sharon Crowell bu miyavlamalar ile ilgili kedilerin size bakarak miyavlamasının sizden mama, su, sevgi, ilgi beklemesinden kaynaklı olduğunu; bir kedinin farklı bir kediye miyavlamasının ise selam verme anlamına geldiğini belirtmiştir.

Kedinizde yüksek sesle miyavlama durumu var ise eğer bu kedinizde işitme kaybı olma ihtimalini göstermektedir. Veya kediniz uzun uzun miyavlıyorsa bu da bir kedinizde veya onun çevresinde bir sıkıntının olduğunu gösterebilir. Kediniz uzun uzun miyavladığında örneğin çamaşır makinanızda su kaçağı vs. gibi durumlar olabilir. Öncelikle evde bir terslik olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.

Veya kediniz sürekli miyavlıyorsa bu da bir sağlık problemini gösteriyor olabilir.

3 – Acıklı Bağırmaları Ne Anlama Gelir?

Çoğumuz kedilerin bebek ağlaması gibi veya insan gibi değişik bir şekilde bağırmalarını duymuşuzdur. Kediler bu acıklı bağırmaları genellikle bir başka kedi ile kavgaya girişeceği zaman çıkarmaktadırlar. Kavga etmeye başlamak üzere olan kediler bu bağırmalardan sonra birbirlerine tıslayabilirler.

Acıklı acıklı bağırıyorsa bu çiftleştirilmesi gerektiğinin işareti de olabilir.

Veya bir başka sebep olarak kedinizin bir ağrısı veya huzursuz olduğu bir durumu da olabilir.

[embed]https://www.youtube.com/watch?v=wOVIrjn_6F8[/embed]

4- Titrek Titrek Ötmeye Benzer Ses Çıkarmaları Ne Anlama Gelir?

[embed]https://youtu.be/ye1lZxbutc0[/embed]

Genellikle evlerinde kedi besleyen insanların farkedeceği bir sestir bu. Kediniz garip garip yukarıdaki videodaki gibi kesik kesik, titrek bir şekilde sesi kısılmış kuş ötüşüne benzer öterler. Bu çıkan kedi sesi ise kedinizin bir sinek veya bir kuş peşinde olduğu anlamına gelmektedir. Muhtemelen kediniz kuş veya sinek gördüğü esnada onu avlamak istemenin vermiş olduğu heyecan ile bu sesleri çıkarmaktadır.

5 – Tıslamaları Ne Anlama Gelir?

[embed]https://www.youtube.com/watch?v=FAauUnUClIU[/embed]

Kedilerde yine genellikle evlerinde besleyen insanların farketmiş olabileceği tıslama sesi de insanları ürküten bir kedi sesi olabilir.

Bu kedi tıslamaları yılanların tıslamalarına benzetilir. Bu tıslama sesi kedinizin gergin, ürkmüş ve her an saldırı yapabileceğinin işaretidir. Kediniz bir şeye sinirlendiğinde tıslayabilir. Bu kızmış olduğu şey kedinizin tıslaması ile birlikte ortadan kalkmazsa kediniz sinirlendiği şeye doğru saldırıda bulunabilir. Bu tıslamalar ile birlikte kedilerde tüylerde kabarma, kuyruğunu kabartma da görülür.

6 - Hırlamaları Ne Anlama Gelir?

Kedi sesi veya sesleri arasında hırlama da aynı tıslama gibidir. Ancak daha belirgin bir sestir. Bu seste genellikle istemedikleri bir durum olduğunda çıkardıkları bir sestir. Uzun zaman yalnız kaldıktan sonra, korktuklarında veya bir rahatsızlıkları olduğunda hırlayabilirler.

7 – İnlemeleri – Ağlamaları Ne Anlama Gelir?

15 adet kedi sahibi olan bir veteriner kedilerde ağlamaya benzer seslerin kedinizde stresli bir durum olabileceğinin işareti olduğunu söylüyor. Örneğin kediniz bir odada oyun oynarken bir şekilde yanlışlıkla kapıyı kendi üzerine kapatıp odada kapalı kaldığında ağlamaklı bir ses duyabilirsiniz. Bundan dolayı kedinizde ağlamaklı bir miyavlama sesi duyduğunuzda kesinlikle onunla ilgilenmelisiniz.

Faydalanılan Kaynak

http://kirmizitilki.com/2017/01/12/kedilerin-cikardigi-seslerin-anlami/

 

 


Kaynak: Pet Patiler

Bombay Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Bombay Kedisi 1970 senesi civarlarında ortaya çıkmıştır. Burmese cinsi kedi ile American Shorthair cinsi kesinin birleşiminden ortaya çıkmıştır. Resmiyette ırk olarak seçilmesi 1976 yılınca gerçekleşmiştir. Bu ırk kediler güzel gözlerinin parlaklığı ve simsiyah tüyleri dolayısıyla Melanistik Afrika leoparlarına benzetilmektedir. Bu güzel ve parlak gözleri onu diğer kedi cinslerinden ayrı bir yerde tutmaktadır. İlgi çekici görüntüsü ile kedi severler tarafından beslenmeye başlanmıştır.

Bombay Kedisi Görünümü

Bombay Kedisinin en çok bilinen özelliği renklerinin simsiyah olmasıdır. Bombay kedileri kafa olarak yassı bir şekle sahiptir. Gözleri ve ağzı da kafatasının yassı olmasına uygun bir şekildedir. Burun yapıları çok dikkat çekici olmamakla birlikte keskin hatlara sahiptir. Bombay kedilerinin tüyleri mat siyah renktedir. Bu ırk kediler orta büyüklükte bir vücuda sahiptirler. Bundan dolayı güçlü ve sağlam kasları da dikkat çekmez. Bombay’lar Hint Leoparı gibi ana renk olarak siyah şeklinde karşımıza çıkarlar. Göz renkleri ise bakır ve altın renklerinde olabilir. Gözlerinin güzelliği ile bilinen bu ırkın her an parlak ve canlı gözleri vardır.

Bombay Kedisi Karakter Yapısı

Bu ırk kediler sessiz ve sakin kedilerdir. İçine kapanık denilebilecek kadar sakindir. Ancak her ne kadar sakin olursa olsun evine çok bağlıdır. Sahibi ile oyun oynamaya bayılırlar. Sahibine sıkı bir bağ ile bağlanır ancak her kedi gibi Bombay’lar da sevgilerini kendi içlerinde yaşarlar genel olarak. Sahibine kendini çok sevdirmekten, okşatmaktan hoşlanmazlar. Kendi canı istediği zaman yanınıza gelip kendini sevdirir ve canı sıkıldığında da döner arkasını gider. 😊

Bombay Kedisi Bakımı

Bombay kedilerinin de haftada en az bir iki defa tüyleri taranmalıdır. Bu işlem kedinizdeki ölü tüyleri alarak kedinizin bu tüyleri yutmasına engel olmaktadır.

Ayda bir defa tırnaklarının kısaltılması gerekir.

Beslenmesi

Çoğu kedi ırkında olduğu gibi Bombay’lar da kuru mama ile beslenebilirler. Besin değerleri ve içeriği sağlıklı olan bir mama ile besleyebilirsiniz. Günlük olarak vermeniz gereken mama miktarı veterineriniz tarafından önerilmelidir. Veya almış olduğunuz mama paketlerinin üzerinde kedinizin yaşına ve kilosuna göre günlük olarak kaç gram verilmesi gerektiği de yazmalıdır. Günlük miktarına uygun olarak vermeniz önerilir.

Faydalanılan Kaynak

http://www.juen.com.tr/irkDetay.aspx?PTT=2&ID=58


Kaynak: Pet Patiler

Chinchilla Cinsi Kedi Özellikleri ve Bakımı

Chinchilla cinsi kedilerinin ismi bu ırkın kürklerinin Güney Amerika’da bir kemirgen olan Chinchilla’lara benzemesi dolayısı ile Chinchilla olmuştur. Chinchilla kedisi ilk ortaya çıktığı zamanlarda 1888 senelerinde Londra’da Cyristal Palace kedi şovlarında ödüller kazanmıştır. Chinchilla İngiliz Sterling kedisi ile karıştırılmaktadır. Bu karışıklığın sebebi ise Sterling kedisinin ortaya çıkarılmasında Chinchilla kedisinin de payı olmasıdır.

Chinchilla Kedisi Görünümü

İran Kedileri’nin bir sınıfı olarak ele alınan Chinchilla kedileri İran Kedisi ile aynı özellikleri taşırlar. Tabii bazı farklılıkları da mevcuttur. Chinchilla’lar vücut olarak İran Kedisi’nden daha küçüktür. Biraz daha tıknaz bir görünümü vardır. Chinchilla’ların burun yapıları konusunda iki farklı görüş vardır. Biri Chinchilla’ların burun kemiğinin İran Kedisi’nden uzun ve suratının daha çıkıntılı olduğu yönündedir. Bu şekilde düşünen kişilere göre Chinchilla’lar İran Kedisi gibi somurtkan bir yüze değil daha gülümser bir yüz ifadesine sahiptir. Diğer bir görüş ise surat şeklinin İran Kedisi ile aynı olduğu yönündedir. Bu ırk kediler zümrüt yeşili, mavi, yeşil, sürmeli gözlere sahiptir. Bu kedilerin patilerinin altı da siyahtır.

Chinchilla’lar renk olarak genellikle gümüş, mavi gümüş, mavi, altın, çikolata gümüş renklerinde görülebilirler. Bu ırk kediler gümüşümsü renkteki kürkleri ile beyaz tüylerinin arasında siyah ve gümüş parıltılar barındırmaktadırlar. Bu kediler yavruyken koyu renkte tüylerle doğarlar ve zamanla tüylerinin rengi saf beyaza doğru döner.

Chinchilla Kedileri Karakter Yapısı

Bu ırk kediler sakin ve ılımlı bir karakter yapısına sahiptir. Miyavlamaları, ses tonu yumuşaktır. Sahipleri ile sıkı bir bağ kuran Chinchilla’lar sahiplerine kendilerini sevdirmekten, onlarla oyunlar oynamaktan zevk alırlar. Kedilerin geneli minik ve hassas bir görünüme sahiptir. Ancak bu görünümlerine rağmen oldukça sağlam ve güçlüdürler. Bu durum Chinchilla’lar için de geçerlidir. Bu kediler ev ortamında yaşamaya uygundur. Ancak ev içerisinde yeterince sevgi ve ilginin gösterilmesi gerekmektedir.

Chinchilla Kedileri Bakımı

Bu cins kediler her gün düzenli olarak fırçalanmalıdır. Uzun ve parlak tüylerinin güzel görünümünün elbette ki bir zahmeti olacaktır. 😊 Tüylerini günlük olarak taramanız kedinizin tüylerinin birbirine dolaşmasını engeller. Bu kedilerde kolların altı, göbek kısmı ve kuyruklarının altı daha yoğun tüylere sahip olduğundan dolayı daha dikkatli taranmalıdır. Daha çok birbirine karışma ihtimali vardır. Fırçalama veya tarama işlemi kedinizin dökülen ölü tüylerini toparlar ancak her ne kadar tarasanız da Chinchilla’ların tüyleri oldukça yoğun ve uzun olduğundan illa ki tüy dökme sorunu ile karşılaşmanız mümkündür. Bu ırk bir kedi almaya karar verdiğinizde tüy dökme sorununu göze almalısınız.

Faydalanılan Kaynak

http://www.juen.com.tr/irkDetay.aspx?PTT=2&ID=214


Kaynak: Pet Patiler

En Komik 12 Kedi Caps'i

Küçük sevimli tüylü dostlarımızın birbirinden komik ve eğlenceli hallerinden oluşturulmuş capslere bakmadan geçmeyin deriz. :)

 

Kaynak: Pet Patiler

Köpeklere Akıl Almaz İşkence!

Edirne’nin Uzunköprü ilçesine bağlı Sultanşah Köyü’nde yine acımasızca bir olay gerçekleşti. Komşusuna ait tavukları yedikleri için iki köpeğe işkence eden şahıs köpeklerden birini motorsikletin arkasına bağlayarak sürükledi, diğer köpeği ise dövdü. Edirne Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği tarafından köpeklere işkence eden Salim Y.’nin elinden iki köpek alındı tedavilerine başlandı ve sahipleri hakkında şikayette bulundu.

Olayın sorumlusu Salim Y. köpeklerden birini motorsikletin arkasında, köyün meydanında saatler boyunca sürükledi. Diğerini ise döverek işkence yaptı. Olayları farkeden köy halkı yetkilileri aradı ve yetkililerin olay yerine gelmesi sonucunda köpekler Salim Y’den alındı. Sözde komşusunun tavuklarını yedikleri için cezalandırılan köpeklerin ayaklarında ve vücutlarında yaralar meydana gelmiş. Yetkililer iki köpeği de alıp tedavilerine başlamak isterken cani sahipleri ise köpekleri vermemek konusunda direndi ve zorluk çıkardı.

Köpekler iyileşinceye kadar Edirne Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği tarafından bakımları yapılacak. Derneğin başkanı Nurhan Demirci Kalender, köpeklerin tedavilerinin bitmesinin ardından köpeklerin ikisini de sahipleneceğini belirtti. Köpekler ile ilgili ise patilerinin soyulduğunu ve bunun büyük bir vicdansızlık olduğunu belirtti.

[embed]https://www.youtube.com/watch?v=tr9K68yJ2L4&t=7s[/embed]

Köpekler Salim Y’nin onları tekrar sahiplenmek ve tekrar evine almak istemesine karşı koruma altında tutuluyor.

Köpeklerin doğaları gereği çevrede kuş, tavuk vs. gibi hayvanları yemeye çalışması oldukça normal. Tavukları yemesi veya farklı bir suç işlemesi bu masum hayvanlara bu denli zarar verilmesini gerektirmiyor. Doğaları gereği bu tarz girişimlerde bulunan köpeklere yapılması gereken kesinlikle onların cezalandırılması değil, başka şekillerde ya köpeklerin istemediğiniz alanlara girmemesi için çit, duvar gibi çözümler bulunmalıdır.

Her ne kadar şikayet edilse de bu cani şahsın alacağı en büyük ceza muhtemelen 300-400 TL para cezası olacaktır. Ne yazık ki ülkemizde ve dünyanın bir çok yerinde hayvan haklarına saygı çok az denebilecek kadardır. Hayvanları koruma dernekleri vs. her ne kadar olayların arkasını bırakmayıp peşine düşse de bu tarz olayların yaşanmasına sebep olan, köpeklere, kedilere veya diğer hayvanlara kasten zarar veren şahıslara gerekli ceza verilmiyor. Durum böyle oldukça da bu tarz olayların sık sık yaşanması doğaldır.

 

Faydalanılan Kaynak

http://www.milliyet.com.tr/komsusunun-tavugunu-yiyen-kopegini-gundem-2496463/

 

 


Kaynak: Pet Patiler

Kedi Cinsleri - Evde Beslenebilecek Kedi Türleri

Günümüzde çoğu hayvan sever insanın evinde beslediği veya beslemek istediği hayvanlardan biridir kedi… Bu durum doğrultusunda da her on evden en az üçünde bir kedi besleniyor. Genellikle evlerde beslenen kedi cinsleri arasında Scottish Fold, Chincilla, Exotic Shorthair, British Shorthair gibi cinsler bulunmaktadır. Ancak bu makalemizde hem saymış olduğumuz cinsler hem de evlerde beslenebilecek diğer kedi cinsleri hakkında bilgi vermek istedik. Gelin bu kedi türlerine bir göz atalım…

Evinde kedi beslemeye karar veren her insanın illa ki aklına gelen ilk kediler arasında bulunan Scottish Fold ile başlayalım.

• 
  

  Scottish Fold Cinsi Kedi

  
  

Scottish Fold Kedileri kıvrık kulakları ve duman grisi renkleri ile meşhur olan kedilerdir. Bu cinsin yalnızca gri rengi yoktur, sarı, tekir, beyaz, krem renklerinde de karşımıza çıkabilirler. Ancak çoğu insan arasında Scottish Fold’lar gerçek adı ile değil “Gri Kedi” adı ile bilinirler. Bu tür kediler gerçek anlamda tam bir ev kedisidir. Malum sokakta muhtemelen hiç birimiz Scottish Fold cinsinde bir kedi görmemişizdir. Gerek para ile satılıyor oluşu, gerek kıvrık kulakları ile ekstra sevimli bir görünüme sahip oluşu olsun bu kedilerin evlerde tercih edilmesinde ve sokaklarda hiç karşımıza çıkmamasında büyük rol oynamaktadır. Sahipleri ile oyun oynamaktan, sahiplerinin ilgi odağı olmaktan hoşlanırlar. Evin içerisinde fazla, rahatsız edici şekilde hareketliliği yoktur. Miyavlama eğilimi de aynı şekilde çok yoktur. Evinizde rahatlıkla besleyebileceğiniz bir cinstir. Scottish Fold cinsi kediler ile ilgili daha fazla bilgi için “Scottish Fold Cinsi Kedi-Scottish Fold Özellikleri” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  Exotic Shorthair Cinsi Kedi

  
  

Exotic Shorthairler insanlar tarafından İran Kedisi (Fars Kedisi) ile oldukça fazla karıştırılmaktadırlar. Buruşuk ama bir o kadar da sevimli olan suratları bu karışıklığı büyük oranda desteklemektedir. İran Kedisi de Exotic Shorthair gibi basık bir burna sahiptir. Bu cins kediler evin içerisinde devamlı bir arayış içerisindedirler. Meraklı ve aktif bir kedi türüdür. Bu kediler diğer kedilerden farklı olarak 3 yaşına gelene kadar yavru olarak geçerler. Diğer kediler 1 yaşını geçtiklerinde erişkin olarak geçmektedirler ancak Exotic Shorthairlerde durum biraz farklıdır. 3 yaşına gelene kadar henüz olgunlaşmazlar. Bu pofuduk kedilerin bakımı çoğu kedide olduğu gibidir. Haftada en az bir iki defa tüylerinin taranması gerekir. Düzenli olarak göz ve burun çevresi, kulak çevresi kontrol edilmeli ve nemli bez yardımı ile silinmelidir. Exotic Shorthair cinsi de evinizde rahat besleyebileceğiniz bir türdür. Exotic Shorthair cinsi kediler ile ilgili daha fazla bilgi için “Exotic Shorthair Cinsi Kedi-Exotic Shorthair Özellikleri” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  İran Kedisi (Fars Kedisi)

  
  

Exotic Shorthair ile olan benzerliğinin yanında İran Kedisi, Ankara Kedisi ile de benzetilmektedir. Ancak Ankara Kedisi ile arasındaki fark İran Kedisi’nde tüy yoğunluğu ve tüy sıklığı daha fazladır. Akıllı, sakin ve eğitilebilir bir kedi cinsi olan İran Kedisi diğer kedilere göre kucakta olmaktan hoşlanırlar. Çoğu kedi kucağa alınmaktan hoşlanmazlar, kucağınıza aldığınız anda kıvranmaya, aşağı inme çabalarına başlarlar. İran Kedileri bunun tam tersini yaparlar. Bu kedilere “Tembel Kedi” de diyebiliriz. Yaşları ilerledikçe daha ağır ve daha sakin bir karaktere bürünürler. Ancak tabii ki bu tembelliklerinin yanında oyun oynamaktan da çok zevk alırlar. Onunla sürekli ilgilenip oyunlar oynamanız hoşuna gidecektir. Bu kedilerin bakımları diğerlerine göre biraz daha zordur. Uzun, sık ve parlak tüyleri her gün taranma ihtiyacı duyar. Taranarak ölü tüyleri alınmalıdır. Alınmadığı takdirde bu tüyler kedinizin bağırsaklarında bazı rahatsızlıklara sebep olabilir. Burun şekilleri dolayısı ile burunda akıntılar meydana gelebilir. Buna önlem olarak düzenli olarak burun çevresi kontrol edilmelidir. Akıntı vs. gibi durumlarda nemli bir bez ile silinmelidir. İran Kedileri ile ilgili daha fazla bilgi için “İran Kedisi(Persian) Özellikleri ve Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  Siyam Kedileri

  
  

Siyam Kedisi evlerde en çok karşımıza çıkan kedi türlerindendir. Kül rengindeki tüylerinin yanında açık veya koyu kahverengi tüyleri ile güzel bir görünüme sahiptir. Ancak asıl güzellikleri bizce masmavi gözleridir. Siyam Kedilerinin %80’inin gözleri masmavi olarak karşımıza çıkar. Aslında evde beslenebilecek en uygun kedilerden biridir Siyam Kedileri. Tırnak çıkarma, pençe atma gibi huyları pek bulunmaz. Büyük bir tehlike hissetmediği sürece tırnaklarını minik patilerinin içerisinde tutarlar. Bu özellikleri sayesinde çocuklu evlerde veya farklı petlerin olduğu evlerde rahatlıkla beslenebilecek bir türdür. Aşırı bir bakım gerektirmezler. Yine haftada bir veya iki defa tüylerinin taranmasında fayda vardır. Tüylerinin taranması kedinizin kendini yalarken fazla tüy yutmasını engeller. Ölü tüylerden vücudunun arınmasını sağlar. Siyam Kedileri ile ilgili daha fazla bilgi için “Siyam Kedisi Özellikleri-Siyam Kedisi Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  British Shorthair Cinsi Kediler

  
  

British Shorthairler de evlerde en çok beslenen kedi cinsleri arasındadır. Oldukça popüler bir türdür. Bu tür kediler de gri renkleri dolayısıyla çok tercih edilmektedirler. Renklerinden dolayı Scottish Fold cinsi ile karıştırılabilmektedirler. Ancak belirgin farkları British Shorthairler kıvrık kulaklı olmazlar. Kulaklarının ucu yukarıya doğrudur ve yuvarlaktır. Yaşadıkları ortama kolay alışan British Shorthair cinsi kediler sakin ve ılımlı bir yapıya sahiptir. Zeki bir kedidir, fazla yaramazlık yapmazlar. Her kedi gibi oyunlar oynamaktan hoşlanırlar. (Ki kedilerin hayattaki tek amacı oyun sanırım. Yesinler, içsinler, oyun oynasınlar, yatsınlar! :) ) Bu ırkın da haftada bir veya iki defa tüylerini taramanız yeterlidir. Fazla bakıma ihtiyacı yoktur. Tüy yapısı çok uzun değildir, bundan dolayı aşırı tüy dökümü yoktur. British Shorthairler  ile ilgili daha fazla bilgi için “British Shorthair Cinsi Kedi-British Shorthair Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  Van Kedisi

  
  

Van Kedisi bembeyaz tüyleri, biri kehribar, biri mavi gözleri ile genellikle karşımıza çıkarlar. Bu muhteşem güzellikteki kediler çoğu kedinin aksine su ile oynamaktan zevk alan, sakin ve sahibine bağlı bir kedi türüdür. Eski zamanlarda bu güzel ülkemizin güzel kedisi avcılık görevlerinde kullanılırlardı. Haşere avlamakta oldukça başarılı bir kedi cinsidir. Sizin görev vermenize gerek kalmadan çevresinde bir haşere gördüğü anda peşine takılıp onu avlayan bir türdür. Ortalama olarak 15 sene yaşarlar. Bu ırkın tüyleri haftada iki veya üç defa taranmalıdır. Bu işlem hem kedinizin ölü tüylerini yutmasına engel olur, hem de çevrenize dökülen tüy miktarını en aza indirmenizi sağlar. Her ikiniz açısından da faydalı bir durumdur. Van Kedileri ile ilgili daha fazla bilgi için “Van Kedisi Özellikleri-Van Kedisi Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  Abyssinian Kedisi

  
  

Abyssinian Kedileri parlak ve kısa tüylere sahip olan bir kedi türüdür. Kedilerin %90’ı kendilerini sevdirmekten pek hoşlanmazlar. Oyun isteklerini dahi kendi canları istediklerinde belli ederler. Yani yatan, oturan bir kediyle oyun oynamaya kalkıştığınızda genellikle bu oyun girişiminizin sonu kedinizin yalnızca bir pati kaldırması, yerinden bir cm öteye oynamaması ve sizin pes edip yerinize oturmanızla sonlanmaktadır. İşte Abyssinian Kedileri de tam olarak bu özellikleri taşımaktadırlar. Canları istediği zaman size kendini sevdirirler, canları istediği zaman sizinle oyun oynarlar. Sakin, ılımlı bir kedidir. Sahibine ve yaşadığı ortama bağlı olurlar. Fazla tüy bakımı gerekmez. Haftada bir defa tüylerinin taranması onun için yeterli olacaktır. Abyssinian Kedileri ile ilgili daha fazla bilgi için “Abyssinian Cinsi Kedi-Habeş Kedisi” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  Ankara Kedisi (Angora Kedisi)

  
  

Yine güzel ülkemizin güzel mi güzel bir kedisi… Van Kedisi ile birbirine oldukça benzeyen bir kedi türüdür. Göz renkleri, tüy yapısı ve dünyada bilinirlikleri dolayısıyla birbirine çok benzeyen iki türdür. Uzun ve parlak tüylere sahip olan Ankara Kedisi, Van Kedisi gibi tek gözü mavi, tek gözü farklı renkte gözlere sahip olabilir. Bu kedi türü de sahipleri ile oyun oynamaktan büyük zevk alan oyuncu, hareketli ve sevimli bir kedidir. Van Kedilerinden farklı olarak Ankara Kedisi su ile oynamaktan hiç hoşlanmaz. Hatta sudan nefret ederler. Haftada bir iki defa taramanız bu kediler için yeterli olacaktır. Kulaklarının çevresi, içi düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Kulaklarının içinde veya çevresinde akıntı, pislik meydana gelebilir. Bu durumlara karşı nemli bir bez ile kedinizin kulağını temizleyebilirsiniz. Ankara Kedileri ile ilgili daha fazla bilgi için “Ankara Kedisi-Angora Kedisi Özellikleri ve Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  Mavi Rus Kedisi (Russian Blue)

  
  

Mavi Rus Kedileri gümüşümsü parlak gri renginde tüylere sahip oldukça sevimli bir görünümü olan kedi cinsleri arasındadır. Adından da anlaşılacağı gibi kökeni Rusya’ya dayanmaktadır. Bu ırk için Rusya’nın kuzey bölgesinde yaşamış ve soğuğa alışmış şeklinde söylentiler mevcuttur. Rusya’nın hava şartlarına alışkın, kalın tüyleri olduğu bilinmektedir.Ortalama olarak 15 sene yaşayan bu ırk kibar bir ırktır. Yaşadıkları ortama kolay uyum sağlarlar. Ancak bir ortama alıştıktan sonra bu ortamın değişmesi, sahiplerinin değişmesi hiç hoşuna gitmemektedir. Sahipleri ile oyun oynamaktan zevk alırlar. Sahiplerinin ilgi odağı olmak onları çok mutlu eder. Haftada bir veya iki defa tüylerini taramanız onlar için yeterli olacaktır. Ayda bir defa tırnaklarının kesilmesi gerekir. Mavi Rus Kedileri ile ilgili daha fazla bilgi için “Mavi Rus Kedisi-Russian Blue Özellikleri ve Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  Bombay Kedileri

  
  

Simsiyah ve mat tüyleri ile dikkatleri üzerine çeken bir kedidir Bombay Kedisi… Bu ırk her kedi türü gibi sevgisini ve ilgisini sahiplerine çok belli etmemektedirler. Kendi canı istediğinde oyun oynar, kendi canı istediğinde sahibine kendini sevdirir. Sessiz ve sakin bir kedidir. Simsiyah tüylerinin yanında genellikle bakır renginde badem gibi gözleri vardır. Tüylerinin ana renkleri siyahtır. Bu ırk kedilerin bakımı da çok zor değildir. Haftada bir veya iki defa tüylerinin taranması onlar için yeterli olacaktır.

• 
  

  Chinchilla Kedileri

  
  

Chinchilla kedileri de İran Kedilerinin bir başka türü olarak bilinmektedirler. Genel özellikleri bakımından İran Kedisi ile aynı özellikleri taşırlar. Yalnızca İran Kedisinden daha minik ve tıknaz bir görünümü vardır. Bu ırk kediler sahiplerinin ilgilerini daima üzerlerinde isterler. Sahiplerine çok bağlı olurlar, onlarla vakit geçirmekten hoşlanırlar. Sakin ve sevimli bir karakter yapısı bulunan Chinchilla’ların miyavlamaları da insanları rahatsız edecek bir biçimde değildir. Nazik ve kibar bir sesi vardır. Uzun tüylere sahip olan Chinchilla’ların bakımları biraz daha zordur. Günlük olarak tüylerinin fırçalanması gerekmektedir. Fırçalanmadığı takdirde tüyleri birbirine karışıp düğümlenebilir. Bu da hem kedinizin psikolojik ve fiziki sağlığı açısından olumsuz bir durumdur. Hem de böyle bir güzelliği bozmayı siz de istemezsiniz diye tahmin ediyoruz.

• 
  

  Tekir Kediler

  
  

Aslında en çok yuva ihtiyacı olan, en çok ilgiye ihtiyacı olan bir ırktır Tekir Kediler. İnsanların büyük bir kısmı cins kedi alma derdine düşerken sokaklarımızda yüzlerce tekir kedi hastalıklarla, hava şartları ile yaşam savaşı vermektedir. Tekir Kediler de genel özellikleri bakımından çoğu kediye benzer. Yalnızca Tekir’ler biraz daha aktif ve hareketli kedilerdir. Bu hareketli, oyuncu kediler de günde yaklaşık olarak 15-16 saat kadar uyumaktadırlar. Uykularından arta kalan saatlerinde kendilerini yalamak ve sahipleri ile oyun oynamak ile uğraşırlar. Bu tür kedilerin tüy bakımı oldukça kolaydır. Tüyleri haftada bir defa düzenli olarak tarandığında hem kedinizin ölü tüyleri yutarak bağırsak problemlerini engellemiş olursunuz, hem de siz çevreden sürekli kedi tüyü toparlamak zorunda kalmazsınız. Bu ırk kedilerde yetişkin kedilerin sokaktan alınıp ev ortamına adapte olmasını sağlamak bir hayli zordur. Ki bu tüm kediler için geçerlidir aslında ancak sokakta en çok karşımıza Tekir cinsi kediler çıktığından dolayı onlar için bu durum biraz daha belirgindir. Alacağınız Tekir Kedi’nin yavru olması ev ortamına kolay uyum sağlamasında büyük rol oynar. Tekir Kediler ile ilgili daha fazla bilgi için “Tekir Cinsi Kediler Özellikleri-Tekir Kedi Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  Sfenks Kedileri ( Tüysüz Kedi )

  
  

Asıl adı Sfenks Kedisi olan ancak insanlar arasında çoğunlukla “Tüysüz Kedi” olarak bilinen bu ırk genetik bir mutasyon sonucunda iki evcil kedinin çiftleşmesi ile ortaya çıkmıştır. Adından da anlaşılacağı gibi vücutlarında genel olarak tüy yok denebilecek kadar az tüyü vardır. Kısım kısım çok az tüyleri bulunmaktadır. Bu ırk kediler tüysüz olmaları dolayısıyla soğuk havalara alışkın değildir. Kışın bu ırk soğuktan korunmalıdır. Kedilerin %80’inde kıyafet giydirilmesi önerilmiyor ancak Sfenks Kedileri için bu durum daha farklıdır. Kışın, soğuk havalarda üşüyebileceğinden şüphelendiğinizde ona kalın kıyafet giydirebilirsiniz. Bu kediler Avrupa ülkelerinde “Terapi Kedisi” görevlerinde de kullanılmaktadır. Bunun sebebi bu ırkın çok sakin ve sevecen bir kedi olmasıdır. İlgiyi çok seven Sfenks Kedisi farklı görünümü dolayısı ile ister istemez ilgiyi üzerinde toplamaktadır. Bu ırk kediler tüysüz olmalarına rağmen haftada bir taranmalıdır. Bu ciltlerinin sağlığı için gereklidir. Vücutlarına gerekli losyonlar sürülerek nemlendirme işlemi yapılmalıdır. Sfenks Kedileri ile ilgili daha fazla bilgi için “Sfenks Kedisi-Tüysüz Kediler Özellikleri ve Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  Norveç Orman Kedisi (Norwegian Forest)

  
  

Norveç Orman Kedileri İskandinav Yarımadası’nda ortaya çıkmış bir kedi türüdür. Uzun tüylü, peluş oyuncak gibi kürkleri vardır. Bu ırk kediler Maine Coon Kedisi ve uzun tüylü Tekir Kediler ile karıştırılabilmektedir. Kendilerine güvenen, her kedi de olduğu gibi biraz başına buyruk, dik kafalı bir kedidir. Ancak aynı zamanda sıcakkanlı bir kedi türüdür. Bu sıcakkanlı sevimli Norveç Orman Kedileri sıcakkanlılıklarının yanında oyun oynamaktan büyük haz alırlar. Günün 4-5 saatinde onlarla oyunlar oynasanız bıkmayabilirler. Çoğu kedide bulunan avcılık özelliği bu ırkta da mevcuttur. Yine kedilerin geneli için bahçeli evler daha uygundur ancak apartman dairesinde de yaşayabilecek türlerdendir. Bahçeli evin daha uygun olma sebebi kedilerin tüm gün evin içerisinde hapis olmamaları, bahçede doğalarında var olan avcılık yeteneklerini konuşturmalarının onlar için daha güzel, daha iyi bir yaşam tarzı olacağını düşünmemizdir… Norveç Orman Kedisi ile ilgili daha fazla bilgi için “Norveç Orman Kedisi-Norwegian Forest Özellikleri ve Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  American Bobtail Kedileri

  
  

American Bobtail Kedileri duygusal yapılı, sevimli mi sevimli bir kedi ırkıdır. Bu ırk sahipleri ile büyük bir bağ kurarlar. Sahiplerinin sürekli yanında olmak isterler. Sahibinin ilgisinin sürekli üzerinde olması onlar için büyük bir huzur kaynağıdır. Bu ırk kediler tasma ile sokakta gezdirilebilecek kedi türleri arasındadır. Bu ırk kedilerin Siyam Kedisi ve Gri Tekir Kedi’nin çiftleşmesi sonucunda ortaya çıktığı söylenmektedir. Tüyleri uzun ve parlaktır. Tüylerinin uzun olmasına rağmen aşırı tüy bakımı gerektirmemektedir. Haftada bir iki defa taranması hem onun hem de sizin açınızdan iyi olacaktır. Kedilerin geneli mevsimsel olarak yaz aylarında aşırı tüy dökebilirler. Bu aylarda tüy tarama işlemini daha sık yapmanız daha iyi olacaktır. American Bobtail ile ilgili daha fazla bilgi için “American Bobtail Kedileri-American Bobtail Kedileri Özellikleri ve Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

• 
  

  American Shorthair Kedisi

  
  

American Shorthair Kedileri’nin asıl kökenleri İngiltere olmasına rağmen insanlar tarafından Amerika olarak bilinmektedir. Dolgun ve belirgin yanaklı, sevimli bir görüntüsü olan bu ırk genellikle gümüş renkte karşımıza çıkar ancak gümüş rengi dışında siyah, kahverengi, krem rengi olarakta görebiliriz. Mutluluk kaynağı olarak bilinen bu ırk tam kıvamında bir kedidir. Ne çok yılışıktır, ne de çok soğuktur. Ancak oldukça hareketli bir kedidir. Uyku sırasında bile hareketli hallerde bulunabilirler. Ortalama olarak 15 ile 20 sene arasında yaşayan American Shorthair cinsi kedilerin haftada bir veya iki defa tüylerinin taranması gerekmektedir. Her ne kadar hareketli ve hiperaktif olsa da evde beslemek için uygun kedi ırkları arasındadır. American Shorthair ile ilgili daha fazla bilgi için “American Shorthair Kedileri Özellikleri ve Bakımı” makalemizi inceleyebilirsiniz.

Kedi Sahiplenmek İsteyenler Aşağıdaki Sayfaya Bakabilirler;

https://www.facebook.com/SahipsizseSenSahiplen/?fref=ts

 


Kaynak: Pet Patiler