Doberman Cinsi Köpek Özellikleri, Bakımı ve Beslenmesi

Doberman köpeği çok eski bir kökene dayanmamaktadır. Beauceron ve İngiliz Tazısı, Danua, Alman Çoban Köpeği, Rottweiler ve Pincsher cinsi köpekler çaprazlanarak 1860 senesinde Doberman ırkı ortaya çıkarılmıştır. Almanya’da ortaya çıkmış bir ırktır. Doberman cinsi köpek koruma köpeği ve bekçi köpeği olarak kullanılmıştır. Onu ortaya çıkaran kişiyi haydutlardan korumak için kullanılmıştır. Doberman cinsi köpek ismini onu ortaya çıkaran kişinin soyadından almıştır.

Doberman Cinsi Köpek Görünümü

Dobermanlar köpeklerle ilgilenen çoğu kişinin bileceği üzere çok güçlü köpeklerdir. Güçlü görüntüsünün yanında zarif ancak kaslı bir vücudu vardır. Kaslı bir göğüs yapısı bulunur. Genellikle siyah veya koyu pas renginde görülürler. Ancak bu renklerinin yanında gri, kızıl veya açık kahve tonlarında da görülebilirler. Nadiren beyaz renkte de görülürler. Kısa tüylü bir kürkü vardır. Bu tüyler sık ve sert bir yapıya sahiptir. Koyu renkli gözleri canlı canlı bakmaktadır. Dobermanların kulakları 12 haftalık olduklarında kesilmektedir. Ancak günümüzde çoğu Doberman sahibi bu kulak kesme işlemini yaptırmamaktadır. Bu işlemi görmemiş Dobermanların kulakları aşağıya doğru sarkık şekilde durmaktadır.

Karakter Yapısı

Dobermanlar yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi bekçilik ve koruma köpekliği yapmak üzere ortaya çıkarılmış ve eğitilmiş bir köpek ırkıdır. Oldukça güçlü olan bu köpekler hareketli bir yapıya sahiptirler. Eğitilmesi kolay, zeki bir köpek olan Dobermanlar kendine güvenen, cesur köpeklerdir. Bu cesareti ve kendine olan güveni onda çoğu bekçi ve koruma köpeğinde olan saldırganlık ve vahşiliği getirmemektedir. Birlikte yaşadığı aileye oldukça bağlıdır. Sürekli ailesi ile birlikte olmak isteyebilir. Onların ilgisinin üzerinde olması bu ırkın hoşuna gitmektedir. Köpeklerle arası iyi olan, ondan kolay kolay korkmayacak insanların bu ırkı beslemeleri daha uygundur. Eğitim verilebilmesi için ondan korkmamak bir hayli önemlidir. Farklı insanlarla ve farklı köpeklerle yavruluğundan itibaren iç içe olmalıdır. Aksi takdirde küçük yaşta sosyalleşmemiş Dobermanlar ilerleyen yaşlarda aşırı korumacı yapıları dolayısıyla size sorun çıkartabilir. Erkek Dobermanlar dişilerine göre daha kolay eğitilmektedir. Dişileri biraz daha inatçı bir yapıya sahiptir.



Sert görünümleri dolayısıyla çoğu insan bu ırkın saldırgan bir ırk olduğunu düşünür. Ancak görünümüne göre karakterine karar vermemek gerekir. Dobermanlar sert görünüşlerinin aksine iyi eğitildikleri sürece ılımlı bir köpek cinsidir. Doberman cinsi köpekler bekçilik, korumalık, ordu ve polis köpekliği yapabilmektedir. İyi iz sürebilen bir köpektir.

Apartmanda yaşayabilecek bir ırktır ancak bahçeli bir ev onlar için daha güzeldir. Sürekli olarak bahçede yaşamamalıdır. Soğuk havalarda ona sıcak bir alan gerekir. Enerjik ve hareketli olan bu ırka günlük olarak egzersizler yaptırılmalıdır.

Bakımı

Bu cins köpeklerin tüy bakımı zor değildir, oldukça kolaydır. Kısa ve sık tüylerini haftada bir taramak onun için yeterli olacaktır.

Dobermanlar kuru mama ile beslenebilirler. Besin değerleri köpeğiniz için uygun olan bir mama tercih etmeniz gerekir. Günlük vermeniz gereken mama miktarı ise köpeğinizin kilosuna ve yaşına göre değişmektedir.


Kaynak: Pet Patiler

Kedilerde Ağız Kokusu Nedenleri ve Çözümleri

Kedi severlerin en çok rastladığı durumlardan biri ağız kokusudur. Kedilerde ağız kokusu sorunu bir çok sebepten kaynaklanabilir. Herhangi bir hastalık veya beslenme tarzı kedilerde ağız kokusu sebepleri arasında yer almaktadır. Kedilerde ağız kokusu sorununu en aza indirmeniz için kedinizin düzenli ve sağlıklı beslenmesi gerekmektedir.

Peki Kedilerde Ağız Kokusu Nedenleri Neler Olabilir?

Genel olarak kedilerde ağız kokusu nedenlerini sıralayacak olursak ;

• Peridontal hastalıklardan biri olabilir.


• Ağız boşluğu lezyonları olabilir.


• Kedinizde diş taşı olabilir.


• Dişlerinde çürük veya tartar olabilir.


• Mide problemleri olabilir.


• Organ yetmezliği olabilir.


• Parazitler olabilir.


• Ağız içi yaraları olabilir.

Diş Çürükleri

Kedinizin ağzının koktuğunu farkettiğinizde ilk kontrol etmeniz gereken yer kedinizin dişleridir. Diş taşı veya çürükler kedilerde rahatsız edici bir ağız kokusuna sebep olur. Dişlerinde sararma yada çürük görülüyorsa veteriner hekiminizle iletişime geçerek sorunu çözmeye yönelik tedaviye başlamalısınız.

Diş Değiştirme Süreçleri

Genellikle yavru kedilerde 3. Aylarında süt dişleri dökülür ve yerine kalıcı dişleri çıkmaya başlar. Bu süt dişlerinin dökülmesi ve kalıcı dişlerin çıkması esnasında kedinizde ağız kokusu olabilir. Bu diş değiştirme süreci 6-7 ay kadar sürmektedir. Bu 6-7 ay boyunca kedinizde ağız kokusu görülebilir. Diş değiştirme sürecinin sona ermesi ile kedinizdeki ağız kokusu bitmiş olur.

Mide veya Bağırsak Sorunları

Kedilerde ağız kokusu sebepleri arasında yalnızca dişlerden kaynaklı sebepler yoktur. Mide ve bağırsak sorunları da kedilerde ağız kokusu yapabilir. İç parazii olan bir kedinin ağzı oldukça yoğun kokabilir. Bu durumdan korunmak için ise iç dış parazit aşılarını düzenli olarak yaptırmanız gerekmektedir.

Düzenli Beslenme

Kedilerin hastalıklarının çoğunda beslenmelerinin etkisi büyüktür. Ağız kokusunun sebepleri arasında da düzenli ve sağlıklı beslenme yer alır. Kuru mama yerine sürekli yumuşak besinler yiyen bir kedide ağız ve diş problemleri daha sık görülür. Bundan dolayıdır ki kedinizi kuru mamaya alıştırmayı denemelisiniz.

Kedilerin Ağzında Oluşan Lezyonlar

Ağız boşluğu iltihabı, diş eti iltihabı, dil iltihabı gibi lezyonlarda ağız kokusuna sebep olmaktadır. Ağız boşluğunda mantar, bakteriyel enfeksiyonlar görülebilir. Dilde yaralar oluşabilir.Kediler kendilerini yalayarak temizledikleri için tüylerinde oluşacak bakteriler ağızlarına girer ve bunun sonucunda da ağız kokusu oluşabilir.

Şeker Hastalığı

Kedilerde görülen şeker hastalığı kedilerde ağız kokusu sebeplerinden biridir. Şeker hastalığı ile birlikte gelen ağız kuruluğu ve bu ağız kuruluğu ile gelişen diş etlerindeki deformasyonlar ağız kokusuna neden olur. Kedilerde şeker hastalığı veterinerler tarafından kontrol altında tutulmalıdır.

Ağız kokularının giderilmesi için sebebini bulup veteriner desteği ile birlikte ağız kokusuna sebep olan durumu ortadan kaldırmalısınız.

 

Faydalanılan Kaynaklar :

www.vetlove.com

www.kedikutusu.com

 


Kaynak: Pet Patiler

Dünyanın En Pahalı Kedisi - Dünyanın En Pahalı Kedileri

Dünyanın en pahalı kedisi konusu hayvan severlerin oldukça dikkatini çekecek, ilgi çekici bir konudur. Kedi cinsleri arasından en çok ilgi çeken, en pahalı cinsleri burada bulabilirsiniz.

Kediler günümüzde her 10 evden 3ünde bulunan sevimli dostlarımızdır. Bizler her ne kadar satın almayıp sahiplenme taraftarı olsakta gerçekler kaçınılmazdır. Bu küçük sevimli dostlarımız ile ticaret yapan insanlar ve kuruluşlar vardır. Peki bu kuruluşlar ve insanlar arasında en çok ilgi gören ve en pahalıya satılan kedi cinsleri nelerdir?

Dünyanın En Pahalı Kedisi Sıralaması

Listemizin 10. Sırasında Toyger Kedisi bulunuyor. Toyger Kedisinin bu listede olma sebebini ise şöyle anlatabiliriz ;

10 - Toyger Kedisi bir kaplan aşığı kadın tarafından kaplanları evcilleştirme çabası sonucunda keşfedilmiş bir kedi türüdür. Tekir kedilerine benzerler. Ancak renklerine göre veya kürklerinde bulunan desenlerine göre kendi aralarında isimlendirilirler. Genellikle vücutlarında koyu renkli şeritler bulunur. Bu şeritlere göre isimleri değişebilir. Atik ve hızlı olan bu kediler kaslı, kemikli bir vücuda sahiptir. Oyun oynamaktan büyük haz duyarlar. Sahiplerinden ilgi görmeye bayılırlar. Fiyatları ise 500 dolardan başlayıp 2000 dolara kadar yükselmektedir.

9 – California Spangled Kedisi

Bu kedi cinsi ise 1970 senesinde bir proje sonucunda ortaya çıkan bir cinstir. Tüylerinin güzelliği ile ön plana çıkarlar. California Spangled Kedisi Mısır kedileri ve Tropikal Güney Afrika Kedileri gibi toplam 6 kedi ırkının birleşmesi ile keşfedilen bir kedidir. Parlak tüylere sahiptir. Keskin bakışlı heykelimsi güzelliğe sahip California Spnagled Kedisinin kısa ve kadife tüyleri bulunur. Yanık kahverengi, kızıl ve mavi renklerinde görülür. Bu renklerin üzerlerinde bazen siyah bazen koyu kahverengi bant desenleri görülür. Diğer kedilere göre daha zeki olan bu kediler saihpleri ile oyun oynamayı ve vakit geçirmeyi çok severler. Fiyatları ise 800 dolardan başlayıp 2500 dolara kadar yükselir.

8 – Scottish Fold Cinsi Kedi

Günümüzdeki en popüler kedi olarakta adlandırabileceğimiz Scottish Fold cinsi kedilerin en dikkat çekici özellikleri kulaklarıdır. 1961 yılında İskoçya’da bir çiftçi tarafından keşfedilmiştir. Küçük ve içe dönük kulaklara sahip olan bu kedi türü genetik yapıları dolayısı ile kıvrık kulaklara sahiptir. Tam bir ev kedisi olan Scottish Fold kedisi sakin, ılımlı ve kibar bir kedidir. Yaşadıkları ortama kolay adapte olurlar. Yine Scottish Foldlar da sahiplerinin ilgisinin üzerinde olmasından büyük zevk alırlar. Genelde duman grisi renginde görülürler ancak beyaz, sarı, iki renkli olarakta karşımıza çıkabilirler. Fiyatları ise 200 dolardan başlayarak 3000 dolara kadar yükselir.

7 – Mavi Rus Kedisi

Mavi Rus Kedisi, yani diğer adı ile Russian Blue gümüşümsü renkte kürkü olan uzun yüze sahip bir kedi türüdür. 2 Dünya Savaşından önce Kuzey Avrupa’da, savaş sonrasında ise İskandinavya, İngiltere, Amerika’ya yayılmıştır. Net olarak kökenleri belli olmasa da İngiliz denizcileri tarafından Arkhangelsk limanında bulunduğu konuşulmaktadır. Günümüzde renkleri dolayısı ile büyük ilgi görmektedir. Tüylerinin büyüleyici güzelliğinin sebebi olan renkleri parlak mavidir, kafa üstlerinde gümüş rengi görülebilir. Bu tür kedilerde her kedi gibi sahipleri ile vakit geçirmeyi sever. Yavruyken alındığı takdirde eğitilebilir zekada bir kedidir. Fiyatları ise 400 dolardan başlar ve 3000 dolara kadar çıkar.

6 – Sfenks Kedisi

Daha çok Tüysüz Kedi adı ile tanınan Sfenks kedileri tesadüfen keşfedilen bir kedi türüdür. Kanada’da genetik mutasyon sonucunda elde edilen kedilerden birinin tüysüz doğması ile ortaya çıkmıştır. Tüysüz olması kedi severlerin dikkatini çekmiştir. Ve çoğaltılmaya başlanmıştır. Kısmi olarak tüyleri bulunsada diğer kedilere kıyaslandığında tüysüz olarakta nitelendirebileceğimiz Sfenks Kedisi ilgi sever bir kedidir. Çevredeki insanların ilgisini çekmek ister. İnsanlar ile vakit geçirmekten hoşlanırlar. Yalnız kaldıklarında sinek, böcek avı gibi aktiviteler bulur kendine. Sfenks Kedisi fiyatları ise 600 dolardan başlayıp 3000 dolara kadar çıkabilmektedir.

5 – Peterbald Kedisi

Peterbald kedisi 1994 senesinde Rusya Petersburg’da bir deney sonunda keşfedilmiş bir kedi türüdür.  Genetik yapıları ile oynanmış bir kedi türüdür. İki kedinin tüysüz hali üretilmek isteneren ortaya çıkmış bir kedidir. 2003 senesinde Dünya Kedi Federasyonu Peterbald Kedisini resmen kedi cinsleri arasına yazmıştır. Sfenks kedisi gibi yok denecek kadar az tüyü olan bu kedi türü renk olarak ten renginde, gri tonlarında görülebilir. Sahibine sadık, evcil, kolay ısınan, tatlı ve sakin bir kedi türüdür. Fiyatları ise 1200 dolardan başlayarak 2500 dolara kadar çıkabilir.

4 – İran Kedisi

Scottish fold cinsi kedi gibi Iran Kedisi de oldukça popüler bir kedi ırkıdır. Fiyatları dolayısı ile dünyanın en pahalı kedisi olarak isimlendirebileceğimiz kedilerden biridir. Fars Kedisi olarakta bilinirler. Ankara kedisine benzetilen bu ırk gösterişli bir görünüme sahiptir. Çok ilgi görmesinin sebebi de bu görünümleridir. Kedi yarışmalarına katılmış ve bir çok birincilik kazanmış bir kedi türüdür. Basık ve kısa burnu ona oldukça sevimli bir görüntü sağlamaktadır. İran Kedisi akıllı, zeki ve eğitilebilir bir kedi ırkıdır. Yoğun tüyleri dolayısı ile bakımı zor olsa da günümüzde çok tercih edilen bir kedidir. Tercih edilmesinin sebebi ise yine tabii ki tatlı, sevimli görüntüsüdür. Sakin bir kedidir. Tembel denebilecek kadar uykucudur. Fiyatları ise 500 dolardan 5000 dolara kadar değişebilmektedir.

3 – Bengal Kedisi

Bengal Kedileri Asya Leopar cinsi kedinin ortadan kaybolmasından sonra Jean Sudgen Asya’nın ormanlarında bulunan Asya Leopar kedilerinin evcil kediler ile çiftleştirilmesi ile ortaya çıkan bir ırktır. Benekli vücuda sahip olan Bengaller ev hayatı için uygun bir kedidir. Dayanıklı ve güçlü bir ırk olan Bengal Kedisi açık kahverengi, siyah veya beyaz renklerinde görülebilir. Kürklerinin üzerinde leopar desenlerine benzer desenler bulunur. Bu desenler ve bu görünümü sayesinde dikkat çeken ve tercih edilen bir kedi ırkıdır. Bazen gürültücü bir kedi olsalar da sevimli olan bu kedilerin fiyatları ise 1000 dolar ile 2500 dolar arasında değişmektedir.

2 – Savannah Kedisi 

Adını çok sık duymadığımız bir kedi ırkı olan fakat dünyanın en pahalı kedisi sıralamasına giren Savannah kedisi Afrika savanlarında ortaya çıkmıştır. Afrikada evcil olmayan vahşi Serval Kedisinin evcilleştirilme çalışmaları sonucunda elde edilmiştir. Savannah kedisi atik, zeki ve oyuncudurlar. Sahiplerine adeta bir köpek kadar sadık olabilen bir kedidir. Bu kediler benekli görünüme sahiptir. Gri, fildişi, ten renginde ve açık kahve renklerinde görülebilir. Bu renklerin üzerinde koyu renkte benekleri bulunur. Vahşi doğadan vaşağa benzeyen bu kedinin fiyatları 1500 dolardan başlayıp 50000 dolara kadar çıkmaktadır.

1 – Ashera Kedisi 

Dünyanın en pahalı kedisi olan Ashera kedisi genetik bilimcileri tarafından üretilmiştir. Hakkında bilinen pek bilgi yoktur. Yalnızca dünyanın en pahalı kedisi olarak bilindiği aşikar. Afrika Serval kedisi ile Asya Leopar cinsinin birleşimi ile elde edilen bir kedi ırkıdır. Boyu 120 cm kadar uzar. Ağırlığı 14 kiloya kadar ulaşır. Dünyanın en pahalı kedileri birincisi olan Ashera Kedisi fiyatları ise 15000 dolardan başlayarak 125000 dolara kadar çıkabilmektedir.


Kaynak: Pet Patiler

Köpeklerde Lyme Hastalığı - Lyme Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi

Köpeklerde Lyme Hastalığı

Köpeklerde Lyme hastalığı genellikle bu hastalığın etkeni olan Borrelia Burgdorferiyi taşıyan kenelerin ısıması ile bulaşmaktadır. Hastalık genellikle mayıs ve kasım aylarında görülmektedir. Bundan dolayı mayıs ve kasım aylarında kene mücadelesi oldukça önemlidir. Lyme hastalığı insanlara bulaşabilen zoonoz bir hastalık türüdür. İnsanlarda olduğu gibi Köpeklerde Lyme hastalığı eklem, deri ve diğer organlarda bozukluklara, hasarlara sebep olmaktadır.

İnsanlarda Lyme Hastalığı Görülür mü?

Lyme hastalığını insanlarda Erken Lyme ve Geç Lyme Hastalığı olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Erken Lyme Hastalığı yukarıda belirttiğimiz gibi etkeni taşıyan kenenin ısırması ile oluşur. Isırıktan sonra 3 ile 60 gün aralığında halsizlik, ürperti, baş ve kas-eklem ağrıları, şiş lenf yumruları ve deride yuvarlak lekeler ile görülebilmektedir.

Geç Lyme Hastalığı ise yine kene ısırığı sonrasında 2 hafta ve 3 ay aralığında dizlerde artrit, kalp sorunları, gözlerde, görmede problem, sinir sisteminde sorunlar, uyuşukluk, ağrı, felç gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Sonucu ölüme kadar gidebilir.

Köpeklerde Lyme Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Köpeklerde Lyme hastalığı belirtileri de insanlarda olduğu gibi olabilir.

• Yüksek ateş görülebilir.


• İştahsızlık görülebilir.


• Lenf yumrularında büyüklük görülebilir.


• Uyuşukluk ve halsizlik görülebilir.


• Topallama görülebilir.

Köpeklerde Lyme hastalığının anlaşılması insanlara göre daha zor bir durumdur.

Lyme Hastalığı Tedavisi

Bu hastalığın çok belirgin bir belirtisi olmaması sebebi ile sizin kendi başınıza hastalığın tanısını koymanız bir hayli zordur. Köpeklerde bu hastalığın en büyük belirtisi topallama şeklinde söylenmektedir. Köpeğinizde kene ısırığından şüphelendiğinizde yukarıdaki saymış olduğumuz belirtileri farkettiğinizde Lyme hastalığından şüphelenmelisiniz ve veterinerinize başvurmalısınız.

Lyme Hastalığının tedavisinde birden fazla antibiyotik çeşidi kullanılabilmektedir. Doksisklin, Amoksisilin, Azitromisin veya Kloramfenikol antibiyotikleri tercih edilebilmektedir. Bu antibiyotiklerden hiç birini kesinlikle kendi başınıza tedavi etme amaçlı köpeğinize vermemelisiniz.  Aksi takdirde yanlış ilaç uygulaması ile köpeğinizde başka hastalıklara da yol açabilirsiniz.

Lyme Hastalığından Korunma

Köpeğinizi korumak için köpeğinizi kenelerin olabileceği alanlarda bulundurmamalısınız. Evlerimizde beslediğimiz köpeklerimizin bu hastalıktan korunması için her yıl düzenli olmak kaydıyla bir defa aşılama yapılması gerekmektedir.

Köpeğinizin parazit uygulamalarını da düzenli olarak yaptırmalısınız. Düzenli aralıklarla kene, pire taraması yaptırmalısınız.


Kaynak: Pet Patiler

Kedilerde Şaşılık Nedir - Nedenleri ve Tedavisi Nelerdir

Kedilerde şaşılık köpeklere oranla daha sık karşılaştığımız bir durumdur. Şaşılık, yani strabismus çoğu insanın farkedeceği, göz küresinin içe veya dışa doğru dönük olması durumunda kedinin göz hareketlerini kontrol edememesi sonucunda oluşan rahatsızlığa denmektedir. Kedilerde şaşılık durumu kedinizin her iki gözünde görülebileceği gibi tek gözünde de görülebilir. İçe dönük şaşılığa esotropia, dışa dönük şaşılığa ise exotropia denmektedir. Bu iki şaşılıktan en çok rastladığımız ise içe dönük olan esotropia durumudur.

Şaşılık genellikle siyam kedilerinde görülmektedir. Bunun sebebi siyam kedilerinin doğumlarından itibaren şaşılık olabilir. Her iki gözlerinde de gözlerini tutan kasların gelişimindeki problemler dolayısıyla şaşılık oluşabilir. Siyam kedilerinde bu olay genetik bir durumdur. Tabii diğer türlerde de şaşılık görülebileceği gibi siyam kedilerinde de başka sebeplerden şaşılık görülebilir.

Kedilerde Şaşılık Sebepleri

Kedilerde şaşılık durumunun görülme sebeplerini şu şekilde özetleyebiliriz;

• Genetik, doğuştan gelen bir şaşılık durumu olabilir. Yukarıda belirttiğimiz gibi siyam kedilerinde bu genetikten gelen sebeplerden görülen şaşılık durumu daha çok görülmektedir. Diğer kedilerde de nadiren yine genetik yapıdan kaynaklı şaşılık görülebilir.


• Göz küresinin gelişimindeki problemler doğrultusunda gözlerde şaşılık görülebilir. Göz küresinin normal kedi gözlerinden daha büyük veya daha küçük olması Kedilerde şaşılık durumuna sebep olur.


• Kedilerin hassas psikolojileri dolayısıyla çeşitli travmaların sonucunda kedilerde göz küresini tutan kaslar zarar görebilir. Bunun sonucunda da şaşılık meydana gelebilir.


• Yine göze gelen sinirlerin farklı sebeplerden zarar görmesi halinde Kedilerde şaşılık görülebilir.


• Yine Kedilerde şaşılık durumu bazı hastalıklardan dolayı da görülebilir. Bu şaşılığa yol açan hastalık ise feline leukemia hastalığıdır. Bu viral hastalıktan kedinizi korumanız gerekmektedir. Bu koruma işlemini yapmak için ise kedinizin aşısını düzenli olarak yaptırmalısınız. Bu aşılama işlemi kedinizi sadece şaşılıktan değil diğer hastalıklardan da korumaktadır.

Kedilerde Şaşılık Tedavisi

• Kedilerde şaşılığın tedavisi konusunda kedide normal bir şaşılık varsa, farklı sebeplerden kaynaklanan şaşılık durumu yoksa tedavi uygulanmayabilir. Normal şaşılıklarda kedilerde yalnızca görünümde estetik yapıda kusur görünür. Onun dışında bir zarar yoktur.


• Göz küresini tutan kaslardaki problemler dolayısıyla görülen şaşılığın tedavisi ise zıt taraftaki kasın zayıflatılarak düzeltilmesidir.


• Kopan veya zarar gören kasların cerrahi operasyon ile tedavi edilmesi de söz konusu olabilir.

Kaynak: Pet Patiler

Kedilerde FIP Hastalığı - Kedilerde Feline İnfectious Peritonitis

Kedilerde FIP hastalığı bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalıktır. Feline İnfectious Peritonitis virüsünün kısaltılmış hali ile FIP hastalığı denmektedir. Kedilerde FIP corona virüsunun mutasyonu sonucunda oluşan bir hastalıktır. Ne yazık ki Kedilerde FIP hastalığının henüz bir kesin tedavi yöntemi yoktur. Tedavi yönteminin olmamasının yanında hastalığın tanısınında kesin belirtileri yoktur. Yalnızca otopsi ile kesin olarak FIP hastalığı olup olmadığı anlaşılabilmektedir. Yazımızda belirteceğimiz maddeler kesin olarak tanı koymanızı sağlamasada şüphelenmeniz gereken durumları anlatma amacı ile yazılmıştır.

Kedilerde FIP Belirtileri

Yukarıda da belirttiğimiz gibi Kedilerde FIP hastalığı kesin olarak belli belirtiler göstermez. Ancak belirtilerinden bazılarını söyleyecek olursak bu hastalığın belirtileri iki formda karşımıza çıkar.

Kuru FIP Belirtileri

Kuru formda yine başka hastalıklarla da karıştırabileceğiniz bazı belirtiler görülür.

• İştahsızlık


• Kilo kaybı


• Dalgalanan ateş


• Halsizlik, hareketsizlik


• Gözlerde sulanmalar olabilir.


• Göz rengi değişebilir.


• Görme problemleri oluşabilir.


• Solunum yolları rahatsızlıkları ve nefes almada güçlükler oluşabilir.


• Dengesiz yürüyüşler görülebilir.

Yaş FIP Belirtileri

• Yaş formda ise kuru formda görülen belirtiler görülebilir. Ekstra görülebilecek belirtiler ise;


• Karın ve göğüs boşluğu görülebilir.


• Karında veya göğüste sıvı birikintsi görülebilir. Ve bu sıvı birikintisinin miktarı arttıkça kedinizde nefes alma sorunları daha da artar.

Kedilerde FIP Tedavisi

FIP hastalığı belirtileri kesinleştikten sonra tedavisi yapılamayan bir hastalıktır. Ölümcül bir hastalıktır. Kedinizin ömrünü uzatma amaçlı destek tedaviler uygulanabilir ancak bazı veterinerler ve bazı kedi sahipleri kedilerinin acı çekmesini istemedikleri için ötenazi uygulayabilirler.

FIP Hastalığından Korunma

FIP hastalığından korunmak için tabii ki çoğu hastalıkta olduğu gibi aşılama yapılmalıdır. FIP aşısı kedinizi bu hastalıktan korumanıza yardımcı olacaktır.

Kedilerin bağışıklık sistemlerini etkileyen bu hastalık viral bir hastalıktır. Kedinizin bakımını, beslenmesini, temizliğini düzenli olarak yapmalısınız. Corona virüsü beslenme veya dışkı yolu ile bulaşmaktadır. FIP hastalığının da Corona virüsünün mutasyona uğramış hali olduğunu unutmamak gerekir. Kedinizin mama ve su kaplarını düzenli olarak temizlemelisiniz. Sokağa çıkıp gezen bir kediniz varsa sokaktaki aşısız kedi ve köpeklere karşı dikkatli olmalısınız.

Kedinizin bağışıklık sistemini güçlendirme amaçlı vitamin ve mineraller içeren gıdalar alabilirsiniz.

Kedinizi stresli ortamlarda beslememelisiniz. Onunla ilgilenemiyorsanız veya beslediğiniz ortam aşırı stresli ise kedinizde FIP yada başka rahatsızlıkların görülme oranını arttırabilirsiniz.

 


Kaynak: Pet Patiler

Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Birman kedisi kökeni Burma’daki eski Budist tapınaklarına dayanan bir kedi ırkıdır. Hindi ve Çin rahipleri bu ırkı kutsal olarak benimsemişlerdi. Bu kutsallaştırmanın sebebi Birman kedisi’nin Ölüm Tanrıçası ile konuşabildiğine inanmalarıdır. Birman kedisi Avrupa’ya, Burma’lı bürokratlarının Fransız ve İngiliz rahiplere hediye edilmesi ile yayılmıştır. Birman kedisi Burmese kedileri ile karıştırılmaktadır. Fransa’da bu ırka “Burma’nın Kutsal Kedisi” ismi verilmiştir. Burmese kedilerinin Birman kedisinin kökeni olan Burma ile bir ilgisi olmadığından birbirlerine karıştırılmamalıdır.

Birman Kedisi Görünümü

Birman kedileri fazlasıyla sevimli bir görüntüye sahiptir. Kafa yapısı yuvarlaktır. Bu yuvarlak kafa yapısı oldukça güçlüdür. Yanakları dolgun bir şekle sahiptir. Yuvarlak bir burnu vardır. Çenesi de kafası gibi oldukça güçlüdür ve iyi gelişmiştir. Kulakları aşağıya doğru genişlemektedir, yuvarlak uçludur. İki kulağı birbirinden ayrık bir şekilde karşımıza çıkar. Birman kedisi yuvarlak ve çevresi yukarıya doğru kalkan bir göz yapısına sahiptir. Vücudu uzundur. Orta uzunluktaki kalın bacakları da yine çok güçlüdür. Her kedi gibi yuvarlak ve güçlü patileri vardır. Kuyruğu da vücuduna oranla orta uzunlukta görülür. Uzun tüylü ve ipeksi bir kürke sahiptir. Boynunda vücuduna göre biraz daha fazla tüy bulunur. Göbeğindeki tüyleri dalgalı şekildedir.

Birman kedileri genellikle dört renkte görülür. Leylak noktalı, çikolata, mavi ve mühür noktalı olmak üzere dörde ayrılır. Mavi noktalı Birman kedisi mavimsi beyaz ile fildişi renginin karışımından oluşur. Mühür noktalı Birman ise açık krem rengindedir. Çikolata noktalılar ise fildişi renginde görülür. Göz renkleri mavi ile mor karışımında karşımıza çıkar.

Karakter Yapısı

Birman kedileri görünüm olarak Siyam Kedileri andırmaktadır. Siyam kedisi istiyorsanız ancak fazla gürültülerinden rahatsız oluyorsanız Birman kedisi sizin için uygun bir kedidir. Sakin ve ılımlı bir karakteri vardır. İnsanları sevmektedir. Çoğu kedi gibi sahibinin sürekli peşindedir. Tüm odalarda takip eder.

Akıllı ve meraklı Brman kedileri keşifler yapmaktan zevk alırlar. Yumuşak bir ses tonu vardır. Yemek istediğinde, kucağınıza gelmek istediğinde miyavlar.

Birman Kedileri Bakımı

Birman kedileri fazla tüy dökmeyen bir ırktır. Ancak kış tüylerini ilkbahar mevsiminde döker. Tüylerinin bakımı için ise haftada bir veya iki defa taranması yeterlidir. Uzun tüyleri olmasına rağmen çok birbirine karışmayan tüyleri vardır.


Kaynak: Pet Patiler

Kedilerde Pire Nasıl Temizlenir - Kediler Niçin Pirelenir

Kedilerde pire ısırıkları oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Kedilerde pire ısırığı bir deri hastalığı kategorisine girmektedir. Kedilerin evlerimizde beslediğimiz, hem sağlık açısından hem de psikolojik açıdan çok faydalı hayvanlar olduğunu çoğu kedi sever bilmektedir. Bu minik ve sevimli arkadaşlarımızın sık karşılaşılan problemlerinden biri olan pire sorununu inceleyeceğiz.

Pire kızıl kahverenginde 3-4 mm boyutlarında parazitlere denmektedir. Kedilerimizde ve köpeklerimizde sık karşılaşılmasının sebebi ise tüylerinin uzun olması ve pirelerin bu tüyler arasında rahat yaşam sürdürebilmeleridir. Pireler çekirge tarzında zıplayarak ilerleyen parazitlerdir. Her zıplamada 20-30 cm ileriye gidebilirler. Ve çok hızlı çoğalırlar. Üzerinde yaşadığı hayvanların kanlarını emerek çoğalan bu pireler kedi ve köpeklerimiz için çok tehlikelidirler.

Kedilerde Pire Nasıl Oluşur? Kediler Niçin Pirelenir?

Kedilerimizin belalıları olarak varsayabileceğimiz bu pireler sıcak ortamları severler. Bundan dolayıdır ki sokak kedileri genellikle kışın pirelerden uzak yaşarlar. Daha çok yazın pirelenirler. Kedilerde pire görülme ihtimalleri ise insanlar tarafından fazlalaşmaktadır. İnsanlar potansiyel taşıyıcı olabilirler. Sokaktaki bir kedi veya köpekten insana geçen pireler kolaylıkla evlerimizde beslediğimiz, sokağa çıkmayan kedilerimize de geçebilir. Evlerimiz genellikle sıcak ortamlar olduğundan dolayı da pireler rahatlıkla yaşayabilir ve çoğalabilirler. Pireler insanlarda uzun süre yaşayamazlar. İnsanlarda gösterdiği etki ile kedilerde gösterdiği etki aynı olmayabilir. Kedilerde pire parazitleri alerjik ve bakteriyel hastalıklara da sebep olabilir. Kediler kendilerini yalayarak temizleyen hayvanlardır. Tüylerinde bulunan pireleri yalayarak iç parazitlere de sebep olabilmektedir.

Pireler kedilerde kaşıntıya sebep olur. Kedileri ısırarak bu kaşıntıları ortaya çıkarırlar. Açık renklerdeki Kedilerde pire daha kolay gözle görülebilmektedir. Koyu renklerde ise oldukça zordur. Kedinizde pire olup olmadığını anlamak için ıslak bir bez veya mendili kedinizin altına koyarak kedinizin tüylerini ovuşturabilirsiniz. Kahverengi şeyler dökülüyorsa ve bu kahverengi şeyler yayılmaya devam ediyor ise kediniz pirelenmiştir.

Pirelenen Kediye Ne Yapılır? Kedinizi Pirelerden Nasıl Kurtarabilirsiniz?

Çok sevdiğiniz kedinizin pirelendiğini farkettiğinizde onu pirelerden kurtarabilmek için ilk olarak sıvı pire ilaçlarını kullanmalısınız. Ense damlası olarakta geçen bu pire ilaçları enselerine damlatılarak kedinizin kısa zamanda pirelerinden kurtulmasına fayda sağlar. Pirelenme durumunda pire şampuanları ile kedinizi yıkayabilirsiniz. Kedinizde pire tedavisi yaparken evinizde kedinizin gezdiği yerleri de iyice dezenfekte etmelisiniz ki tekrar pirelenme durumu olmasın.


Kaynak: Pet Patiler